| Ayrıca biz ileri teknolojiden de ileriyiz. Gerçekten bir şey bilmiyorum. | Open Subtitles | ثم أننا بعيدون جدا عن الأجهزة الحديثة وأنا لا أعلم شيئا |
| Bu kadar senedir, senin bile kime çalıştığını bilmiyorum. | Open Subtitles | طوال كل هذه السنوات وأنا لا أعلم ماذا تعمل أنت |
| Nereden başlayacağımı bile bilmiyorum. Peki cesedi nasıl bulacağız? | Open Subtitles | من المحتمل أن هذا الشخص لديه أعداء وأنا لا أعلم من أين ابدأ |
| Sen benim hakkımda pek çok şey biliyorsun ama ben senin hakkında hiç bir şey bilmiyorum. | Open Subtitles | أنت تعلم الكثير عني وأنا لا أعلم أي شيئ عنك |
| Ve ben ne yapacağımı bilmiyorum. Yani, ne yapmam gerekiyor? | Open Subtitles | وأنا لا أعلم ما الذي سأفعله أنا أقصد ما الذي علي أن فعله؟ |
| Cennette işler nasıl yürüyor bilmiyorum ama, eminim bunun için bir planları vardır. | Open Subtitles | وأنا لا.. وأنا لا أعلم كيف يعمل هذا في الجنة لكنني متاكدة أن لديهم خطة من أجل ذالك |
| Henüz bir kez buluştuğum için bilmiyorum ama gidecek olursam sana ikramiyeni ben veririm. | Open Subtitles | إذا تركت عملي , وأنا لا أعلم بعد , لأن كل الذي فعلته هو فقط إجتماع واحد . سوف أكتب لكي شيك , كعلاوة لك |
| Demek istediğim, galiba biraz üzüldüm çünkü bu adam ayrılığınla ilgili her detayı bilirken ben hiçbir şey bilmiyorum. | Open Subtitles | أريد أن أقول أني ممتعضة قليلاً لأن جاك على علم بالقصة كلها وأنا لا أعلم شيئاً |
| O haplar senin değildi ve kimi kolladığını bilmiyorum ama bu ciddi bir durum. | Open Subtitles | تلك الحبوب لم تكن لك وأنا لا أعلم من الذي تغطي عنه لكن هذه قضية كبرى |
| Nedenini de bilmiyorum. Hep zamanında gelirdi. | Open Subtitles | وأنا لا أعلم لماذا أيضاً إنها دائماً تصل فى ميعادها |
| Ama ben gidebilecek miyim onu bile bilmiyorum. | Open Subtitles | وأنا لا أعلم إذا كان يمكنني أن أدخل إلى الجامعة |
| Bu kağıdı, lanet mahkeme yürürlülüğüne hazırlamam gerek ve nereden başlayacağımı bilmiyorum. | Open Subtitles | لا لا لا لا , يجب علي كتابة هذه الورقة في نظام المحكمة الغبي وأنا لا أعلم من أين ابدأ |
| Bir savaşın ortasındayım ama kuzeye mi, güneye mi gideyim bilmiyorum. | Open Subtitles | أنا أخوضُ حربًا وأنا لا أعلم هل يتوجبُ على الزحف شمالاً أم جنوبًا. |
| Sevgilisiyle birlikte, benim randevumda şu an ve ben ne söyleyeceğimi bilmiyorum. | Open Subtitles | هو هنا في موعدي بصحبة رفيقته وأنا لا أعلم ماذا أقول |
| Bu tahtta daha ne kadar oturacağımı bilmiyorum. | Open Subtitles | وأنا لا أعلم لِكم من الوقت سأضلُ جالساً هُنا |
| Kimsin ve ne istiyorsun bilmiyorum. | Open Subtitles | أنا لا أعلم من تكون. وأنا لا أعلم ما تريده. |
| Bak, sana karşı hislerim var ve nedenini bilmiyorum. | Open Subtitles | إسمع، هناك مشاعر بقلبي نحوك، وأنا لا أعلم سبب ذلك، |
| Bayadır burada çalışıyorsun senin hakkında bir şey bilmiyorum. | Open Subtitles | تعملين هنا منذ فترة، وأنا لا أعلم شيء عنكِ. |
| Her gün buraya gelip, istediğin gibi biri olmaya çalışıyorum ve nasıl bir şey olduğunu bilmiyorum bile. | Open Subtitles | أنا أأتى كل يوم وأحاول أن أكون الشخص الذى تريديه وأنا لا أعلم حتى ما هو. |
| Nedenini de bilmiyorum. Hep zamanında gelirdi. | Open Subtitles | وأنا لا أعلم لماذا أيضاً إنها دائماً تصل فى ميعادها |