Senin adın yok, benim adım yok. | Open Subtitles | أنت لست لديك اسم , وأنا ليس لدىكلالاسماء. |
Kimin kiraladığını öğrenmek istemiyor musunuz? Belli ki söylemek istiyorsunuz ve benim de dinlemeye bir itirazım yok. | Open Subtitles | ـ ألاتريد أن تعرف من قام بالسكن فيها ـ أنت تريدين أخبارى وأنا ليس عندى مانع من سماع ذلك |
Maris'le barışmamızın imkanı yok. | Open Subtitles | ماريس وأنا ليس في أي مكان قُرْب مُصَالَحَة. |
Kocasının iyileşeceğini söylememi istiyor ve bundan emin olmamı ama emin değilim. | Open Subtitles | تريدنى أن أخبرها أن زوجها سوف يكون بخير وأن عندى ثقة كاملة وأنا ليس عندى |
Eğer çocuk dediğiniz gibi kabahatliyse, ki ben bu tür konularda Yüce Han'ın kararlarından asla şüphe etmem, o zaman ben de onun kadar suçluyum. | Open Subtitles | إذا كان الفتى مُلام كما تقول وأنا ليس لدي أي سبب للشك في حكم الخان الجيد في مثل هذه الأمور فأنا مُلام بقدر مساوٍ له |
Eh benim ve sizin Tospik Bert gibi içine kıvrılacağımız bir kabuğumuz yok bu yüzden biz de kendi yöntemlerimizle korunmalıyız. | Open Subtitles | الآن أنتم وأنا ليس لدينا صدف ،لنحتمي بداخله مثل السلحفاة بيرت لذلك علينا الإحتماء بطريقتنا الخاصة |
Sonra işlerin karıştığını anlatmama gerek yok, değil mi? | Open Subtitles | وأنا ليس علي اخباركم ، أعني الأمور أصبحت ساخنة ، أليس كذلك ؟ |
26 yaşındayım. Acelem yok. Sana ne oluyor? | Open Subtitles | أنا فقط 26 سنة وأنا ليس بعجلة من أمري لماذا أنتِ مستعجلة؟ |
Birleşik Devletlere girme hakkınız olmadığı gibi sizi alıkoyma hakkım da yok. | Open Subtitles | ليس لك الحق لدخول الولايات المتحدة وأنا ليس لي الحق لحجزك |
Birleşik Devletlere girme hakkınız olmadığı gibi sizi alıkoyma hakkım da yok. | Open Subtitles | ليس لك الحق لدخول الولايات المتحدة وأنا ليس لي الحق لحجزك |
Altı tane kendini temizleyen lazımlığım var ve bir çocuğum bile yok. | Open Subtitles | لدي ستة صناديق للتنظيف الذاتي وأنا ليس لدي طفل حتى |
Altı tane kendini temizleyen lazımlığım var ve bir çocuğum bile yok. | Open Subtitles | لدي ستة صناديق للتنظيف الذاتي وأنا ليس لدي طفل حتى |
Hiç süphem yok ki gerçekten bir soykirim olurdu. | Open Subtitles | وأنا ليس عندى شكّ بإنّه حقاً كان يمكن أن يكون محرقة |
Burada hiç arkadaşım yok. Aslında tanıdığım birisi de yok. | Open Subtitles | وأنا ليس لدىّ أصدقاء هنا فى الحقيقة، أنا ليس لدىّ أحد |
Annem New York'ta ve kardeşim ve ben evsiz sayılırız. | Open Subtitles | وأمي تقضي الكثير من وقتها في نيويورك لذا فأختي وأنا ليس لدينا بيت عائلة حقيقي |
O benim hayatımdı ve onsuz bir gelecek düşünemiyorum. | Open Subtitles | هذا الشخص كان حياتى وأنا ليس لدى أى خطة أنا كنت في دورة دراسية عندما سئلت |
Kira ve ben kesinlikle yakınlaşmadık. | Open Subtitles | كيرا وأنا ليس لدينا أيه علاقه حميمه بأي نوع لقد تحدثنا فقط |
İkisi de denendi. Peachy ile ben kolay ölmeyiz. | Open Subtitles | حاولوا كلاهما , بيتشى وأنا ليس سهلا قتلنا |
ben de teşkilatı tehlikeye atabilecek belirsiz bir operasyon için gitmene izin verecek durumda değilim. | Open Subtitles | وأنا ليس فى وضع يسمح لكى بهذا لكى تذهبى فى عمليه بامكانها تدمير الوكاله |