| Bunu söyleyeceğim için mutluyum; tekrardan Yurttaş bilimciler gelip günü kurtardılar. | TED | يسعدني القول مرة أخرى، أنه قد حضر هواة العلم من المواطنيين وأنقذوا الموقف. |
| Ücret almadan tedavi edip hayatını kurtardılar. Hayatını kurtardılar, ama herkes umut olmadığını söylemişti. | Open Subtitles | لقد عالجوه بلا مقابل وأنقذوا حياته أنقذوا حياته في حين قال الجميع بأنه لا أمل لشفائه، لذا |
| Neredeyse beş parasız kaldılar ama çok çalışıp çiftliği kurtardılar. | Open Subtitles | وتقريباً أفلسوا لكنهم عملوا بجد وأنقذوا المزرعة |
| Katılın ve bir inek kurtarın! | Open Subtitles | أوقفوا ذبح الثيران وقعوا الآن وأنقذوا الأبقار |
| Katılın ve bir inek kurtarın! | Open Subtitles | أوقفوا ذبح الثيران وقعوا الآن وأنقذوا الأبقار |
| Amerika ve İngiltere'deki politikacılar devreye girdi ve bankaları kurtardılar. | Open Subtitles | تدخل السياسيون الأمريكان والبريطانيون وأنقذوا البنوك |
| Burada kabine baskın düzenleyip kötü adamları öldürdüler ve bir VIP kurtardılar. | Open Subtitles | وعندها اقتحموا مقصورة الطائرة وقتلوا الأشرارا وأنقذوا الأشخاص المهمين |
| Hastalığı durdurup hayatını kurtardılar. | Open Subtitles | لقد أوقفوا المرض وأنقذوا حياتك |
| Hastalığı durdurup hayatını kurtardılar. | Open Subtitles | أوقفوا المرض وأنقذوا حياتكِ |
| Hastalığı durdurup hayatını kurtardılar. | Open Subtitles | أوقفوا المرض وأنقذوا حياتكِ |
| İşini kurtardılar. | Open Subtitles | وأنقذوا عملك. |
| Kendinizi kurtarın! Ailenizi kurtarın! | Open Subtitles | إذن تعالوا معي وأنقذوا أنفسكم وعائلاتكم |
| Gidin ve babanızı kurtarın. | Open Subtitles | إذهبوا وأنقذوا أباكم. |
| Gitmeme izin verin ve canınızı kurtarın. | Open Subtitles | أطلقوا سراحي وأنقذوا حياتكم |