"وأنكِ" - Traduction Arabe en Turc

• ve
• Sen
• olduğunu

Sizin akıl hastası olduğunuzu ve mallarınızı satacak ehliyette olmadığınızı kanıtlamaya çalışıyorlar.
ويريدون إثبات بأنكِ مختلة عقلياً وأنكِ غير مؤهلة للتفاوض على بيع ممتلكاتك

Biliyorum. Evlisin, eski kafalısın ve ben büyük bir yeniliğim.
أعرف، أنكِ متزوجةً وأنكِ موضة قديمة وأنني خالي الذهن تماماً

Evet onunla bir kafede buluştuğunuzu ve çok üzgün olduğunuzu söyledi.
أجل لقد قالت أنكِ قابلتها على كافيه وأنكِ كنتِ مستائة منها

Onları muhtemelen Sen yazmışsındır. Bunu polise habersen daha iyi olur.
لا بد وأنكِ كتبتيهم بنفسك من الأفضل أن تخبري الشرطة حولهم

Sen bu öykünün dışında kalabilirsin.
وأنكِ قادرة على الخروج من هذه القصة كغيركِ

Ama bunu yapmadan önce bundan ders çıkarmış olduğunu ve değişebileceğini görmem gerekiyor.
لكن قبل أن أفعل ذلك أحتاج بأن أرى أنكِ تعلمتي وأنكِ قد تتغيرين

Abilerinden ve ablalarından tüm şansı aldın yalnız olmalısın, değil mi?
لقد أخذتي كل الحظ من أخوتكِ وأخواتك لابد وأنكِ وحيدة، صحيح؟

Bir şeyler çıktığını ve daha sonra arayacağını söylesen ya.
قولي فقط أن هناك أمر طاريء وأنكِ ستعاودين الإتصال بهم

Bazı şeylerin asla değişmeyeceğini düşünebilirsin ve bu konuda yapabileceğin hiçbir şey yoktur ve hâlâ en iyisini yapmaya çalışırsın, değil mi?
الآن، ربما تقررين أن الأمور لن تتغير وأنكِ لا تستطيعين فعل أي شيء بهذا الشأن وستحاولين فعل كل ما تستطيعين رغم ذلك؟

Etrafında ne kadar rahat hissettiğini ve bunu bir türlü sezemediğini söylemişti.
لقد أخبرني كم تشعرين بالراحة حوله وأنكِ لا تستطيعين المساس به لماذا؟

Michael'a büyük bir evde yaşadığını anlat ve giysiler için haftada 400 sterlin harcadığını anlat.
أخبري مايكل بأنكِ تعيشين في منزل كبير وأنكِ تنفقين 400 جنيه في الأسبوع لشراء الثياب

Dawn, Missy'e onu rahatsız ettiğin için üzgün olduğunu ve onu sevdiğini söyle.
دون ، أخبري ميسي أنكِ آسفة لمضايقتها وأنكِ تحبينها

Gitmen gerektiğini söyle ve git.
وأنكِ آسفة .. لكنكِ يجب ان ترحلي و اذهبي للخارج

ve eğer bir gün biri bana nasıl büyütüldüğümü sorarsa beni odaya kilitleyip nasıl zalimce davrandığınızı anlatacağım.
وإذا سألني أحدهم كيف كنتِ تعاملينني سأخبرهم بأنكِ كنتِ تحبسينني وأنكِ كنت قاسيةً معي

Garip bir ülkede genç bir erkeksin diyelim ve bir hata yaptın.
افترضي أنكِ شابٌ في أرض غريبة وأنكِ مضطرة لارتكاب غلطة

Geçen gece bir rüya gördüm, uçak kaza yapıyor ve Sen ölüyordun.
لقد راودني حلمٌ الليلة الماضية بأن طائرتكِ تحطمت وأنكِ لقيتي حتفك

Görünüşe göre Sen de onun için çok önemliymişsin.
لابدّ وأنكِ تعنين لها الكثير أيضاً وإلا لم تكن لتترك البيت لكِ

Bence Sen ayrıldığımızdan ve senin uçmadığından babanın hayal kırıklığına uğrayacağını düşünüyorsun.
أعتقد بأنكِ تعتقدين بأن والدك سيُصدم عندما يعرف بأننا أنفصلنا .وأنكِ لم تعودى تؤدين الحركات

Bu geceden itibaren, Sen de benim kadar bu ilişkinin içinde ol.
كل ما يهمني هو أنتِ وأنكِ اعتباراً من هذه الليلة فصاعداً ستبادليني ما أكنه لكِ من الحب

Sana bunu senin başlattığını ve geçen kış kapımı çalanın da Sen olduğunu hatırlatırım.
أود تذكيرك أنكِ أنتِ.. من بدأتِ بعلاقتنا وأنكِ أنتِ من كان يطرق باب منزلي الشتاء الماضي