"وأني" - Traduction Arabe en Turc

    • olduğumu
        
    • söyledim
        
    • olmalıyım
        
    Olmam gereken yerde olduğumu biliyordum, evimde olduğumu biliyordum ve o günden beri TED علمت بعدها أنه المكان المناسب لي وشعرت أنه بيتي، وأني لم أتكلم معك
    Onlara bir erkek kadar insan olduğumu, fark edilmeye değer olduğumu söylemek istiyorum. TED أرغب في أن أقول لهم بأني والرجل سيان في الإنسانية، وأني أستحق نفس الاعتراف.
    Tatilde olduğumu, birbirimizi tanımadığımızı... ve bu harika kadına dönüşeceğimi bildi. Open Subtitles أعني ، لقد عرفت أنني في رحلة وأننا لا نعرف بعضنا البعض وأني سأصبح إمرأة ذات شأن
    Onlara senin alkolik olduğunu söyledim... seni eve götüreceğimi... ve bir daha sla oraya gitmeyeceğimizi söyledim. Open Subtitles أخبرتهم أنك مخموراً وأني سأوصلك إلى البيت وأننا لن نذهب إلى هناك أبداً
    Bu sabah, ve ona senin hayatımın aşkı olduğunu söyledim ve ne yaptığımı bilmediğimi geçici olarak delirmiş olabileceğimi. Open Subtitles هذا الصباح، أخبرتها بانك حب حياتي وأني لم أكن أعي ماذا كنت افعل وأن ذلك لابد وأنه حالة جنون مؤقته
    Giriş sözünü yanlış söylemiş olmalıyım. Bir hatırlıyorum, bir unutuyorum. Open Subtitles لابدَّ وأني فَهمتُ اللهجة خطأً ، إنها تجيءُ و تذْهبُ
    İlk defa, doğru yolda olduğumu hissediyorum. Open Subtitles هذه المرة الأولى التي أشعر بأن هذا الصواب وأني ذاهبة في الإتجاه الصحيح
    Uyuşturucudan nefret ettiğimi biliyorlar, bu nefret yüzünden ve onları sevdiğim için burada olduğumu biliyorlar. Open Subtitles يعرفان بأني أكره المخدرات. وأني هنا بسبب كُرهي للمخدرات وبسبب حبي لهما.
    Logan beni ölü istiyor... çünkü fazla şey bildiğimi ve bir sorun olduğumu düşünüyor. Open Subtitles لأنه يعتقد أني أعرف الكثير وأني سأكون عبئاً عليه
    bu sayede... insanlar düzgün olduğumu düşündü, normal...olduğumu. Open Subtitles فقط كي يظن الناس أني مستقيم وأني إنسان طبيعي
    Seni alıp, ön kapıdan çıkaracak yetkiye sahip olduğumu biliyordun. Open Subtitles عرفت أنه كانت لدي سلطة قضائية وأني سأخرجك من الباب الأمامي
    Bana bir yalancı ve işe yaramaz olduğumu falan söylerlerdi. Open Subtitles أنت تعليمين، يقولون لي أني كاذب لعين وأني كالحثالة
    Bana sorarlarsa görevi reddedip sizin emrinizde olduğumu söyleyeceğim. Open Subtitles لكن لو عُرض عليّ الأمر سأرفض المنصب وأني سأعمل حيث تريد أنت
    Doktor susuz kaldığımı söyledi ve hamile olduğumu. Open Subtitles الطبيب قال أنني اعاني من جفاف شديد وأني حامل
    Annem benim de şişman olduğumu ve bir inek türü olduğunu düşündüğüm "düve" olma yolunda ilerlediğimi söylüyor. Open Subtitles تقول أمي أني بدينة أيضاً وأني سأصبح عِجلة عندما أكبر أعتقد أن ذلك نوعاً من البقر
    Ona, ikiniz hakkında endişelendiğimi ve yardım etmek istediğimi söyledim. Open Subtitles اخبرتها أنني مهتمة بأمركما وأني أريد المساعدة
    Bu sabah, ve ona senin hayatımın aşkı olduğunu söyledim ve ne yaptığımı bilmediğimi geçici olarak delirmiş olabileceğimi. Open Subtitles هذا الصباح، أخبرتها بانك حب حياتي وأني لم أكن أعي ماذا كنت افعل وأن ذلك لابد وأنه حالة جنون مؤقته
    onu hergün arayacağımı söyledim. Open Subtitles وأني سأتصل به كل يوم حتى يوافق على العرض
    Emri senden aldığımı söyledim... ayrıca senin adına birkaç belge imzalamış da olabilirim. Open Subtitles أخبرتهم أن الأمر صادرمنك وأني قد وقعت على مستندات تحمل اسمك
    Bu kuşları asla birine vermemen konuşunda seni uyarmış olmalıyım. Open Subtitles لا بدّ وأني عرفت بأنّك لن تتخلّصي من هذه الطيور
    Sabah odasındayken yanlışlıkla cebime atmış olmalıyım. Open Subtitles عندما كنت في غرفتها لابد وأني بلا قصد حشرتها في جيبي

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus