Akıllıyım, televizyona uygunum ve bu şehri ve banliyölerini umursuyorum. | Open Subtitles | أنا ذكية، جذابة لمشاهدي التلفاز، وأهتم كثيرا بهذه المدينة و ضواحيها. |
Kadın haklarını umursuyorum yoksulluğu umursuyorum ve yüksek fruktozlu mısır şurubunu umursuyorum. | Open Subtitles | أنا أهتم بأمر حقوق المرأة وأهتم بأمر الفقر وأهتم بأمر الشراب عالي الفركتوز |
Ben etmiyorum ve waffle'ı umursuyorum. | Open Subtitles | إنّي لا أكرهك وأهتم بالفطائر |
Sizinle ilgilenmek ve yanınızda kalmak için anneniz tarafından tutuldum. | Open Subtitles | لقد استأجرتني والدتك كي أُقيم معك وأهتم لأمرك |
Onu rahatlatıp ilgilenmek için yanına koştum. | Open Subtitles | فأسرعت إلى جانبها لأريحها وأهتم بها. أتظاهر بالاهتمام. |
Uçağa binip silahı alıp Reed'in kişisel korumasının icabına bakacağım. | Open Subtitles | أدخل إلى الطائرة، وأمسك السلاح، وأهتم بأمر حارس (ريد) الشخصيّ. |
Çünkü seni seviyorum, seni umursuyorum. | Open Subtitles | لأنني أحبك وأهتم لك |
Biliyor musun, Joanie'den beri uyandım ve yine umursuyorum. | Open Subtitles | أتعلمين أمراً، منذ إن أنجبت (جوني) وبدأت أصحو، وأهتم ثانية |
umursuyorum. | Open Subtitles | وأهتم |
Bu işten çok seninle ilgilenmek istiyorum. | Open Subtitles | أريد أن أنمّي هذه المهنة وأهتم بك |
Sakin ol. Neler olduğunu anlayıp çaresine bakacağım. | Open Subtitles | سأعرف ماذا يحدث وأهتم بالموضوع. |
Sen Red Pony'nin yüzü olacaksın, ve ben mali duruma bakacağım. | Open Subtitles | "ستستمر بكونك وجه "المُهر الأحمر وأهتم أنا بالأمور المالية |