O gün öğrendiğim ilk şey bir daha asla bu kadar sıkı çalışmak istemediğimdi. | TED | وأول شيء تعلمته ذلك اليوم هو أنني لن أعمل مرة أخرى نهائيا |
Yaptığım ilk şey bir yapboz tasarlamak oldu. Burada sorular ve cevaplar şekiller biçiminde kodlanmış durumda, renkler biçiminde. İnsanlardan bunları bir araya getirerek, nasıl işlediğini anlamaya çalışmalarını istiyoruz. | TED | وأول شيء قمت به هو عمل أحجية صور وعلى القطع بعض أسئلة الجمل وإجاباتها على هيئة أشكال مختلفة، ولها ألوان متعددة، والناس يقومون بترتيبها مع بعضها البعض ويحاولون فهم مغزى هذه الصور. |
Bunun üstünde çalışması için fizikçilerden, yazılım mühendislerinden ve biyologlardan oluşan bir takım işe aldık ve de yapmamız gereken ilk şey bir insan vücudu yaratmaktı. | TED | علينا التعاقد مع فريق من علماء الفيزياء ، والبرمجيات والمهندسين وعلماء الأحياء للعمل على ذلك ، وأول شيء كان يجب العمل على وكان لخلق جسم الإنسان أساسا. |
Evet yaptığım ilk şey bu: kendi küratörüm olurum. | TED | وأول شيء أقوم به هو القيام بالتمحيص الخاص بي |
Son ameliyatımdan uyandıktan sonra yaptığım ilk şey beşiğimden çıkıp, yoğun bakım ünitesinde dolanıp muhtemelen bana bunu yapan kişiyi bulmaya çalışmak olmuş. | TED | وأول شيء قمت به عند استيقاظي من تلك العملية الأخيرة كان التسلق إلى خارج سريري والسير في أرجاء غرفة العناية المكثقة، ربما للبحث عمن فعل هذا بي. |