Onları takip ettiğimizi anladılar, ...bu yüzden de karını ve kızını alıp buradan hemen gitmişler. | Open Subtitles | إنهم يعلمون أننا نتعقبهم، لذا قاموا بنقل زوجتك وإبنتك من هنا. |
Bu operasyonu başlatan adam karını ve kızını öldürenleri yakalaman için sana bir fırsat verdi. | Open Subtitles | والشخص الذي أوكلك بهذه المهمة ...أعطاك الفرصة للإنتقام لمقتل زوجتك وإبنتك |
Karını ve kızını öldürdü. | Open Subtitles | قام بقتل زوجتك وإبنتك. |
Ama emin ol, karın ve kızın Pennsylvania Caddesindeki arkadaşımız, ...ölür ölmez hemen serbest bırakılacak. | Open Subtitles | ولكن كن مُطمئناً، زوجتك وإبنتك سيُطلق سراحهم فى اللحظه التي يتم فيها قتل أصدقائنا في "بنسلفانيا" |
Karın ve kızın Pensilvanya caddesindeki arkadaşımız, ...ölür ölmez hemen serbest bırakılacak. | Open Subtitles | زوجتك وإبنتك سيتم إطلاق سراحهم فى اللحظه التي يتم فيها قتل أصدقائنا فى "بينسلفانيا". |
Eşiniz ve kızınız öldürülmeden önce gözünüz kördü, değil mi? | Open Subtitles | قبل مقتل زوجتكَ وإبنتك كنتَ أعمى، أليس كذلك؟ |
Eşiniz ve kızınız da dahil, şahitlerimiz var. | Open Subtitles | وهناك شهود ،من ضمنهم زوجتك وإبنتك |
Karın ve kızın bugün Liamstown'da olacak. | Open Subtitles | زوجتك وإبنتك سيكونون في ويليامز اليوم |
Karın ve kızın güvende. | Open Subtitles | زوجتك وإبنتك بأمان. |
- soğuk ve kızın başka bir yerde. | Open Subtitles | - بارد, وإبنتك في مكان آخر |
Eşiniz ve kızınız gayet iyi durumdalarmış. | Open Subtitles | زوجتك وإبنتك يرقدان مرتاحيْن |
Eşiniz ve kızınız iyiler. | Open Subtitles | - زوجتك وإبنتك بخير |
Melez kızınız da güzel kokuyor ama ben yalnızca Jason'dan beslenirim. | Open Subtitles | وإبنتك الهجينة طيبة الرائحة بالفعل، ولكنني لا أتغذى سوى على (جيسون) فحسب. |