"وإذا أنت" - Traduction Arabe en Turc

    • Ve eğer
        
    • eğer sen
        
    Ve eğer hatırlamazsan, sana söylememin ne faydası olur? Open Subtitles وإذا أنت ستنسي نفسك ماذا ستتذكّر عنيّ؟ وإذا أنت لن تتذكّر، ما الإستعمال في إخبارك؟
    Ve eğer onların vicdanlarını susturamazsan, ...onları öldürüyorsun. Open Subtitles وإذا أنت لا تستطيع إسترض ضميرهم، تقتلهم.
    Ve eğer her iki hayatı da kurtarmak isterseniz, bize Skaara'yı verin, siz Klorel'i alın. Open Subtitles وإذا أنت أنقذت كلا الروحين أعطنا سكارا وأنت تأخذ كلوريل
    Ve eğer burada işin yoksa, yönetim bunu hoş karşılamaz. Open Subtitles وإذا أنت ما عِنْدَكَ أيّ عمل، أنت لَسْتَ مرحباً في مركزِ التسوّق.
    Yalnızca eğer sen de orada olursan buna nasıl tepki vereceğini bilemiyorum... Open Subtitles أنا فقط لا أعرف كيف ستكون رد فعلها، وإذا أنت كنتِ هناك
    Ve eğer ben tehdit için geldiysen, nefesini kendine sakla, çünkü imzaladığın anlaşma hava geçirmez. Open Subtitles وإذا أنت هنا لتهدديني يجب ان توفري ذلك لنفسك لأن ماقمتي به موثق ومحفوظ
    Ve eğer sen hareket edemeyecek kadar uyuştuysan, bunu ben yaparım. Open Subtitles وإذا أنت تَشْلُّ أيضاً لإتِّخاذ أيّ إجراء، أنا سَ.
    Ve eğer bunu dinliyorsan o zaman toplama vakti geldi demektir. Open Subtitles وإذا أنت تسمع إليه الآن إذا حان الوقت للحساب
    Doğru, Ve eğer daha eğlenceli parti ilginizi çekiyorsa tüm bilgiler daha parlak renkli ilanda yazıyor. Open Subtitles صحيح, وإذا أنت مهتماً بالحفلة التي فيها طرق أكثر متعة كل المعلومات يمكنك أن تجدها هنا على نشرتنا الأكثر سطوعاً وألواناً
    Ve eğer birini parçalamak istiyorsan burası en uygun yer ve temizlemesi de çok kolay. Open Subtitles وإذا أنت ذاهِب إلى قطّعْ شخص ما، هذا أفضل ضِعْ ليَعمَلُ هو، ثمّ الأسهل للتَطهير.
    Açıklığa kavuşturmama izin ver, bir binada çalışıyorsun... Ve eğer oradaysan benim rolümü önemsiyorsun... Open Subtitles دعني أكون واضحاً ، أنت تعمل ضمن تركيب وإذا أنت هنا من أجل إهتمامك بمساهمتي
    Ve eğer sen kont olursan, bu haydutları adalete teslim edeceksin. Open Subtitles , وإذا أنت جعلت أيرل ستسلم هؤلاء المجرمين إلى العدالة
    Ve eğer benim gibi şanslıysanız, her gece bunun için eve koşarak gidersiniz. Open Subtitles وإذا أنت محظوظا مثلي، يمكنك العودة إلى ديارهم لهذا كل ليلة.
    Ve eğer sen öldürmezsen... biz öldürürüz. Open Subtitles وإذا أنت لم تَقْتلَه نحن سَنفعل
    Mulder, sis kalktı Ve eğer gitmeye hazırsan uçak bekliyor. Open Subtitles مولدر، الضباب رفع وإذا أنت مستعدّ... إنّالطائرةتنتظر.
    Başkan kararlarını, yanlış bilgiler ışığında alıyor... Ve eğer bana izin vermezseniz... sizin, benim ve 25 milyon kişinin ailesi... yarım saat içinde ölecek! Open Subtitles الرئيس يتخذ قراراته بناءا على معلومات خاطئة جدا وإذا أنت تركتني في الخارج عائلتك وعائلتي و25 مليون عائلة أخرى سيموتون خلال 30 دقيقة
    Ve eğer sen ve ben şimdi güçsüzsek eğer biz konuştuklarımızı dinliyorsak onun bize kendimizi kurtarmak için güç verebileceğine inanmak istiyorum. Open Subtitles وإذا أنت وأنا ضعيف الآن... أريد أن أعتقد ذلك إذا نستمع إلى الذي نتكلّم... هو يمكن أن يعطينا القوّة لإنقاذ أنفسنا.
    Ve eğer birbirinizide seviyorsanız, Red'in sizi acınacak hale getirmesini istemiyorsanız... Open Subtitles وإذا أنت إثنان تَحْبّانِ بعظهم الآخر، لكن أحمرَ يَجْعلُك بائس...
    eğer sen haklıysan, oraya geri dönmeliyim. Open Subtitles , وإذا أنت الحاكم الحقيقي يجب ان تعود إلى هناك

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus