"وإذا كنتِ" - Traduction Arabe en Turc

• Ve
• eğer

eğer bunu kabul edemeyeceksen Ve bu kararımdan dolayı bana zarar vereceksen.
وإذا كنتِ لا تستطيعي تقبل ذلك وإذا كنتِ تريدين إيذائي لرفضي لكِ

Ve o küçük çantanın içinde bir levye varsa, ...etkilenirim.
وإذا كنتِ تملكى مخل فى الكيس الأنيق الصغير سأكون متأثر

Ve eğer Latinseniz bir dolara karşılık 54 cent.
وإذا كنتِ من أصل لاتيني فتحصلين على 54 سنتًا مقابل الدولار للرجل.

Ayrıca, eğer Afroamerikan bir kadınsanız bir dolara karşılık 63 cent.
وإذا كنتِ امرأة من أصل أفريقي، فتحصلين على 63 سنتاً مقابل دولار.

Ve eğer ona bağlanmak için erken olduğunu düşünüyorsan, bilirsin,
وإذا كنتِ متأكدة بأنكِ مستعدة للإلتزام أو لا, كما تعرفين...

eğer sevimli Ve sevişgenseniz, büyük ihtimalle mutlusunuzdur. Kim olduğunuzu Ve neden yaşadığınızı bilmeseniz de.
وإذا كنتِ لطيفة ومُثارة فعلى الأرجح أنتِ سعيدة لأنّكِ لا تعرفين ذاتك ولا حتى غايتكِ من الحياة

Ve gerçekten gecikmekten bahsedeceksek buradaki büyükbabalar hakkında konuşabilir miyiz?
وإذا كنتِ ستتحدثين بشأن التأخر، هل يمكنك قول شيء عن الجد هنا؟

Bu sana iki pakete patlar. Ve bana fikrimi sorarsan bütün bunlarla hata ediyorsun.
هذا سيكلفك صندوقين وإذا كنتِ تريدين رأيي،

İnsersiyon daha az acı verecek mi Ve sen aynı açılmayı daha uzun süre kaldırabilecek misin, ona bakacağız sadece.
نريد فقط معرفة ما إذا كانت عملية الإيلاج نفسها أقل إيلاماً، وإذا كنتِ ستتحمّلين نفس التمدّد لفترة أطول.

Ve yapabilirsen elinde silah olan adamı görüş açımıza sok.
وإذا كنتِ تستطيعين، أمني لنا رؤية واضحة للرجُل المسلّح.

Ve bir şansın olsa kardeşini kurtarmak için neler yapabileceğini biliyorum.
وإذا كنتِ ترغبين أعرف ما يمكنكِ القيام به للمساعدة في تحسين حال اختك

Enfeksiyon kapmamasına dikkat edin Ve diğer herkes gibi merak ediyorsanız virüs hayvanlardan insanlara geçmiyor.
وإذا كنتِ تتساءلين مثل الجميع فلا يمكن للحيوانات تمرير الفيروس للبشر

Ve eğer şanlıysan alacakaranlıkta kapıdan geçenleri bir an için görebilirsin.
وإذا كنتِ محظوظة، قد ترينهم بينما يعبرون أثناء الشَّفَق.

Ve ihtiyaç duyduğun herhangi birşey olursa, her ne olursa olsun bana haber ver.
وإذا كنتِ تحتاجين لشيء, أيّ شيء أخبرني فحسب

Ve eğer Vala Mal Doran'dan bahsedecek olursanız, size söylemekten üzgünüm ama... şu anda Bölge 51'de bir hücrede bulunmakta.
وإذا كنتِ تتحدثين عن "فالا مال دوران" آسف أن أخبركِ لكنها في الوقت الراهن مسجونة في المنطقة 51