Bütün sanatlar siyasidir, Jonson. Aksi takdirde, sadece süsten ibaret olurlardı. | Open Subtitles | كل الفنون سياسية يا جونسون وإلا لن تكون اكثر من زينة |
Bunu bir teminat olarak alıyorum. Aksi takdirde hiçbir şey alamazsınız. | Open Subtitles | سوف نتمسك بذلك يا سيد "مكجيفنس"، وإلا لن تحصل على شئ |
Flört edeceğim erkekler benim kadar iyi görünmemeli, yoksa asla flört etmem | Open Subtitles | علي أن أواعد شباباً ليسوا بقدر جمالي وإلا, لن أواعد أحد نهائياً |
Yalan söylemeyi öğren Yoksa hiçbir yere varamazsın. | Open Subtitles | تعلم كيف تكذب وإلا لن تبرح مكانك أبداً. هل تفهـم؟ |
Programın sürmesi için, kasetlerin bütün şehir ve kasabalara ulaştırılması lazım. Çünkü programın aralıksız sürmesi lazım, yoksa bir işe yaramaz. | Open Subtitles | أعني نقل الأشرطه من مدينه إلى بحيث يتم البث بصورة متواصلة طوال الوقت وإلا لن ينجح الأمر |
Uslu dursan iyi olur, yoksa sana iyi geceler öpücüğü vermem ve sen de buna pişman olursun. | Open Subtitles | يجب أن تتهذبي وإلا لن أُقبلكِ قبلة النوم وعندها ستشعرين بالحزن |
Şey, evlilikler gereklidir, aksi halde hiç düğün kıyafeti olmazdı. | Open Subtitles | إن الزواج ضرورة بالطبع وإلا لن يكون هناك فستاتين زفاف |
Aksi taktirde dosyayı kapatmama izin vermiyorlar. | Open Subtitles | علي سدها مع أمور أخرى وإلا لن يدعوني أغلق هذه القضية |
- Sanmıyorum yoksa şu anda bu konuşmayı... | Open Subtitles | وإلا لن تقومي بهذا الحوار |
FBI'yla son konuştuğumda çenemi kapalı tutmamı Aksi takdirde kocamın ölümüyle bana bağlanacak maaşı keseceklerini söylediler. | Open Subtitles | آخر مرة تحدثت معي الإف بي آي أخبروني أن أبقي فمي مغلقا وإلا لن أحصل على مستحقات وفاة زوجي زوجك كان رجلا جيدا |
'Lütfen , Tanrım,Taç giyme törenimde seni göreceğim, 'Aksi takdirde seni bir daha hiç göremeyeceğim.' | Open Subtitles | أرجوك، يا ربي' أراك عند مراسم تتويجي وإلا لن أراك مجدداً' |
Tabloları öğren, yoksa asla iş bulamazsın. | Open Subtitles | ذاكروا جداولكم، وإلا لن تجدوا عملاً مطلقاً. |
Tabloları öğren, yoksa asla iş bulamazsın. | Open Subtitles | ذاكروا جداولكم، وإلا لن تجدوا عملاً مطلقاً. |
Bu ruh halini düzeltmelisin, Yoksa hiçbir şey yapamayacağız. | Open Subtitles | عليك تحسين هذا المزاج وإلا لن نتمكن من فعل شيء |
Bunu kendimiz yapmalıyız, Yoksa hiçbir anlamı olmaz. | Open Subtitles | يجب أن نفعل هذا بأنفسنا، وإلا لن يعني هذا شيئاً |
Çocuklar, kesin artık yoksa bir daha gelmek yok. | Open Subtitles | توقفوا عن هذا يا أطفال وإلا لن نحضركم مرة أخري |
Arkadaşlarını sevmen gerekir yoksa sana matematiği... ya da koydukları diğer kahrolası kuralları öğretmezler. | Open Subtitles | ستعاشرين أصدقاءهم وإلا لن يعلموك الحساب أو أي قوانين يضعونها |
Seni kendine getirmemiz lazım aksi halde bununla baş edemeyeceksin. | Open Subtitles | يجب أن نعدل من أمرك وإلا لن تتخطى هذا أبداً |
Aksi taktirde, pankartı yeniden asmaktan başka çarem kalmayacak ve bu da Rogers'ı şehirden yollayacak. | Open Subtitles | وإلا لن أجد أمامي خياراً سوى تعليق تلك اللافتة وأدفع روجرز ذاك إلى خارج المدينة. |
- Sanmıyorum yoksa şu anda bu konuşmayı... | Open Subtitles | وإلا لن تقومي بهذا الحوار |