Sütuna tutunarak öylece bekledim. | TED | أسندت ظهري على أحد الأعمدة وإنتظرت حدوث الأسوء. |
O sırada boğazlı kazağımın yakasını başıma geçirip ölümü bekledim. | Open Subtitles | سحبت فقط ياقتي المدورة فوق رأسي وإنتظرت الموت |
Bana denileni yaptım ve doğru zamanı bekledim. | Open Subtitles | لقد فعلتُ ما أخبروني إياه، وإنتظرت اللحظة المناسبة |
Haliyle, bayılmış numarası yapıp bekledim, sonrada ortalığı dağıttım. | Open Subtitles | لذا تظاهرت أني فقدت الوعي، وإنتظرت فرصتي وبعدها تعاملت بجنون |
Güven oluşturdum ve yalnız böyle bir gün bekledim. | Open Subtitles | عززت الثقة وإنتظرت فقط ليوم مثل هذا |
Güven oluşturdum ve yalnız böyle bir gün bekledim. | Open Subtitles | عززت الثقة وإنتظرت فقط ليوم مثل هذا |
Ve hayatım boyunca Prens Viscount'ımı bekledim. | Open Subtitles | وإنتظرت حياتي كلها لمقابلة أميري النبيل |
Beni bulman için yol oluştursun diye ekmek kırıntılarıyla iz bırakıp bekledim ve bekledim. | Open Subtitles | تركت فتات من الخبز خلفي طريقة لتستطيعون بها العثور علىّ ... وإنتظرت |
Sonra oyun oynamayı unuttum ve bekledim. | Open Subtitles | بعدها نسيت أمر اللعبة وإنتظرت |
Durdum ve bekledim. | Open Subtitles | ..توقفتُ وإنتظرت |
Ama iki gün önce, Yonkers'da bir depoya nükleer yakıt çekirdeği götürdüm, ve kimin geleceğini görmek için sokağın karşısında bekledim. | Open Subtitles | ،ولكن قبل ليلتين أوصلت وقود نواة قنبلة نووية ،)لمستودع بـ(يونكرز وإنتظرت قبالة الشارع لرؤية من سيظهر |
Ve bekledim. | Open Subtitles | وإنتظرت. |