- Oturup, sigaramı bitirmek istiyorum sadece. - İyi olduğuna emin misin? | Open Subtitles | ـ أود الجلوس هُنا وإنهاء سيجارتي وحسب ـ أأنت واثق إنّك بخير؟ |
Ben her zaman kariyerime, kocaman bir hata ile başlayıp, bitirmek istemiştim! | Open Subtitles | أردت دائماً بدء وإنهاء مهنتي بفشل هائل و كبير |
Onu geri almak mı, herşeyi burada bitirmek mi? Cevap çok basit. | Open Subtitles | بين استعادتها وإنهاء هذه المسألة الآن، الخيار بسيط |
Elinden tutup, küçük projesini bitirmesi için ona yardım edeceğim. | Open Subtitles | سأكون هناك للإمساك بيده وإنهاء مشروعه الصغير من أجله |
Bu insanların yarısı senin kalbine de kurşun sıkmak isteyebilirler ve bir kurşunla soy savaşını bitirmeyi de. | Open Subtitles | ربّما نصف أولئك القوم يودّون نشب رصاصة في قلبك وإنهاء حرب سلاسل التحوُّل بسحبة زناد. |
Ve sonra kocanı tutuklayıp bunu bir sorgu olarak bitirebiliriz. | Open Subtitles | ثم يمكننا اعتقال زوجك وإنهاء هذا الاستجواب |
Onu geri almak mı, herşeyi burada bitirmek mi? Cevap çok basit. | Open Subtitles | بين استعادتها وإنهاء هذه المسألة الآن، الخيار بسيط |
Hepsinin düşündüğü işi bitirmek. | Open Subtitles | هناك شيء واحد فقط يهتمون به: قتلكِ وإنهاء عملهم. |
Ve gerçekten yukarıya çıkıp bu özrü ağzımla bitirmek istiyorum. | Open Subtitles | وأيضاً .. أريد حقاً الذهاب للطابق الأعلى وإنهاء هذا الإعتذار بواسطة فمي |
Amacımız cadıyı öldürüp öyle ya da böyle bu olayı bitirmek. | Open Subtitles | هدفنا هو قتل الساحرة وإنهاء هذا بطريقة أو بأخرى |
Uğrayıp bu konuşmayı bitirmek istersen, istediğin zaman gelebilirsin. | Open Subtitles | لو أردت القدوم وإنهاء الموضوع فـ مرحبا بك بـ أية وقت. |
Gidip Aston Reynolds'un başladığı işi bitirmek istiyorum. | Open Subtitles | أريد النزول وإنهاء ما بدأ أستون رينولدز. |
Söylenenleri ilginç buluyorum çünkü ayni sözler köleliği ve apartaydliği bitirmek istenildiğinde söylenmişti. | TED | والسبب الذي أعتقد أن هذه الكلمات مثيرة هو لأنها كانت نفس نوع الكلمات التي أستخدمها الناس الذين قرروا إنهاء العبودية، وإنهاء التفرقة العنصرية. |
Ancak, çift sayılı her tabloda zıt köşeler aynı renktedir, bu yüzden bir Hamilton yolunu zıt köşelerde başlayıp bitirmek imkansızdır. | TED | على الرغم من ذلك، فإن وفي أي شبكة مكونه من أضلاع زوجية العدد، تكون الزوايا المقابلة من نفس اللون، لذا فإنه ومن المستحيل بدئ وإنهاء مسار مطبق لقاعدة هاميلتون عند الأركان المقابلة. |
Eğer kalıp içeceğini bitirmek istiyorsan, lütfen kal. | Open Subtitles | إن اردت البقاء وإنهاء شرابك فافعل |
Eğer biraz zayıflık göstergesi verirsek ona bu sadece onu başladığı işi bitirmesi adına cesaretlendirecektir. | Open Subtitles | لو رآنا نبطئ وأظهرنا له أي علامة ضعف بسيطة سيتشجع أكثر للضغط علينا وإنهاء عمله |
Ortadan kaybolunca da Osterman bu karışıklığı temizlemesi ve işi bitirmesi için Barton'u mu görevlendirdi? | Open Subtitles | وعندما إختفى، اتّصل (أوستيرمان) بـ(بارتون) لتنظيف الفوضى وإنهاء المُهمّة؟ |
Elleriyle çalışmayı seven bir sürü erkek, barda biraları içip akşamı güzel bir kavga ile bitirmeyi sevenlerden. | Open Subtitles | الكثيرمنالناسيحبونالعملبأيديهم... مسك أنبوبة أسفل الحانة و وإنهاء كل مساء بمشاجرة |
Ama yok... sen gittin o optal formülle uğraştın ve kalıp koleji bitirmeyi seçtin. | Open Subtitles | لكن ، لا ... قُمت بحساب الأرقام عبر تلك المُعادلة اللعينة ومن ثم اخترت البقاء وإنهاء الدراسة بالكُلية |
Dana'nın dokunulmazlık anlaşması gelir gelmez isimleri alıp bu işi bitirebiliriz. | Open Subtitles | (حالما يعود اتفاق حصانة (داينا ساري المفعول يمكننا تفقد الأسماء وإنهاء الأمر |
Brian, o binalardan herhangi birinin tepesine ulaşabilirsen sinyali manuel olarak yeniden yönlendirip işimizi bitirebiliriz. | Open Subtitles | (براين) ، إن صعدت إلى أعلى أيٍ من المباني يمكننا إعادة الاشارة يدويا وإنهاء المهمة |