Tedavin boyunca pozitif bir ortam ve iyi bir beslenme planı sunacağız sana. | Open Subtitles | هي أولويتنا نحن نقدم بيئة مناسبة وإيجابية بينما تعملين على مواصلة العلاج من الإدمان |
Çok feci osurmuştu . Tamam, dinleyin, Bu adamlar bizi tanımıyor. Bu yüzden eğlenceli ve olumlu gözükmeliyiz. | Open Subtitles | حسنٌ، انظر من الواضح أنّنا لانعرف هؤلاء الأشخاص، ولكن لنبقي الأمور ممتعة وإيجابية |
Fakat iddia edeceğim ki makul dozlarda, açıkcası başlangıçta size gösterdiğim o oyun, bu aksiyon dolu nişan oyunlarının davranışlarımızın birçok değişik yönü üzerinde oldukça güçlü ve olumlu etkileri var. | TED | ولكني سأحاجج بأنه إذا استُخدمت استخدامًا معقولًا، في الحقيقة اللعبة التي أريتكم إياها في البداية تحديدًا ألعاب إطلاق النار المليئة بالإثارة لها تأثيرات قوية وإيجابية في جوانب عدة من سلوكنا. |
Dizide, bana eşlik eden peluş ayıcığım ve ben LGBT topluluğu, aktivism, cinsiyet ve zamirler, rıza ve beden olumlama hakkında konuşuyoruz. | TED | في تلك السلسلة تحدثنا أنا والدمية المحببة للأطفال عن مجتمع التعددية الجنسية، وعن الأنشطة ونوع الجنس والضمائر، والقبول وإيجابية الجسد. |
Hayata mutlu ve olumlu başlayabilsin diye? | Open Subtitles | رسالة مهمة وإيجابية ليبدأ حياته بها |
Bana çok verimli ve mutlak bir tecrübe yaşattı sadece. | Open Subtitles | منحتني تجربة غنية وإيجابية تماماً |
O fazla idealist ve fazla erdemli. | Open Subtitles | انه مثالي جدا وإيجابية. |
Kendini dinç ve mutlu hissediyorsun. | Open Subtitles | مشاعرك منتعشة وإيجابية. |
Ben sadece pozitif ve iyimser davranıyorum. | Open Subtitles | أنا فقط متفائلة وإيجابية. |