ödevini yapmışsın. Delilin nerede? | Open Subtitles | ،أدّيت واجبك المنزلي أين مذكرة إلقاء القبض؟ |
Hadi gidelim. Ben yemeği hazırlarken sen de ödevini yaparsın. | Open Subtitles | حسناً، هيّا بنا، سأحضر العشاء .وبوسعك إنجاز واجبك المنزلي |
Buradan çıkarılacak ders, suçlu olacaksan ödevini yapacaksın. | Open Subtitles | الدرس هو إذا كنت تود أن تكون .مجرماً، عليك إنجاز واجبك المنزلي |
En çok can sıkan şey ise Ödevin tamamını yaptıktan sonra ertesi gün bir hata yaptığınızı ve doğal olarak diğer bütün sayıları yanlış yaptığınızı öğreniyorsunuz. | TED | أحد الأشياء المحبطة هو عندما تنهي واجبك المنزلي بالكامل، فتأتي في اليوم التالي لتكتشف أنك ارتكبت خطأً وجميع الأرقام الأخرى التي عملت عليها خاطئة. |
Jenny, annen okula her zaman geç geldiğini ve ödevlerini nadiren yaptığını biliyor mu? | Open Subtitles | جيني، هل أمّك تعرف أنك تتأخرين بشكل دائم في الحضور للمدرسة وبأنك لا تؤدي واجبك المنزلي ألا نادرا؟ |
- Anneme söylerim. - Ödevine göt çizerim. | Open Subtitles | سأخبر أمي - سأرسم مؤخرات في واجبك المنزلي - |
ödevini mesela ya da oradaki arabayı yıkayışını? | Open Subtitles | مثل حل واجبك المنزلي أو تغسلين تلك السيارة هناك؟ |
O yüzden ödevini bitir. Sonra yine oynarsın tamam mı? | Open Subtitles | إذن أكمل واجبك المنزلي و يمكنك اللعب أيضا هذه الليلة ، إتفقنا |
Çocukken odama gelip ödevini yapmam için aynı cümleyi kullanırdın. | Open Subtitles | اعتدت المجيء إلى غرفتي ونحن طفلان لتطلب أن أنجز لك واجبك المنزلي مستخدماً تلك العبارة. |
Penny ev ödevini bitirmedi. | Open Subtitles | بيني , لماذا لم تنهي واجبك المنزلي |
Peki, ödevini yazabilirim. Hayır, gerek yok. | Open Subtitles | يمكنني إنجاز واجبك المنزلي عوضاً عنك |
Eminim ödevini yapmamışsındır. | Open Subtitles | أتمنّى أنّك انتهيت من واجبك المنزلي. |
İçeri git ve ödevini bitir. | Open Subtitles | توجهي للداخل وانهي واجبك المنزلي. |
Yani fıstık ezmeli ve jöleli sandviçini yüzüne bastırıp ev ödevini mi çaldı? | Open Subtitles | بيت ويلسون الخامسة مساء , السادسة مساء , السابعة مساء هو رمي بزبد القول السوداني و الساندوتش في وجهك , ثم سرق واجبك المنزلي ؟ |
Şeyy... ..ödevini yapmış gibi gözüküyorsun, Henry. | Open Subtitles | حسناً... يبدو أنك أديت... واجبك المنزلي يا هنري |
- Kardeşin ödevini senin yerine yapamaz. | Open Subtitles | لا يمكن أنْ يحل لك أخوك واجبك المنزلي. |
- Tamam. Evet, ödevini yap. | Open Subtitles | حسنًا، نعم، أنهي واجبك المنزلي |
Matematik ödevini görelim bakalım. | Open Subtitles | أريني واجبك المنزلي الخاص بالرياضيات. |
Ödevin bittikten sonra bulaşıkları da yıka. | Open Subtitles | بعد واجبك المنزلي, لا تنسي غسل الأطباق |
Jake, odana gidip ödevlerini yapsana. | Open Subtitles | جايك، لما لاتذهب الى غرفتك وتعمل واجبك المنزلي |
Git, Ödevine başla. | Open Subtitles | اذهب وابدا بعمل واجبك المنزلي |