"واجبه" - Traduction Arabe en Turc

    • görevi
        
    • görevini
        
    • işini
        
    • ödevini
        
    • ödevlerini
        
    • Görev
        
    • görevde
        
    • görevlerini
        
    • gerekmiyor
        
    görevi, yeni gelen nesil için zemin hazırlamak ve yolu göstermektir. Open Subtitles واجبه هو وضع الأساس لأولئك الذين هم في المستقبل ويشير للطريق
    Bu beni, bana sormadan dünyaya getiren insanlardan biri olarak onun görevi. Open Subtitles هذا واجبه لقد أتى بي إلى الحياة من دون ان أطلب ذلك
    Paris'te, Montparnasse'de mukim ünlü bir sanatçi, görevini yapmak için Japonya'ya geri dönmüs. Open Subtitles فى باريس كان رساما شهيرا فى مدينه مونباراس وعاد الى اليابان لاداء واجبه
    Öyleyse büyük ihtimalle o da öldü. görevini yaptıysa eğer. Open Subtitles إذا بكل الإحتمالات، هو ميت أيضا، لو أنه أدى واجبه.
    Eğer herkes kendi işini doğrulukla yapsaydı... oğlunuz hayatta olup, bu sabah güvenle okuluna gidiyor olacaktı. Open Subtitles إن كان كل شخص أدى واجبه على أكمل وجه ابنك كان سيكون الآن آمناً في مدرسته هذا الصباح
    Alí ödevini çoktan yaptı. Okuldan döndü ödevini yaptı ve şimdi oynamaya gidiyor. Open Subtitles "علي" كتب واجبه المدرسي بالفعـل بعدما عاد من المدرسة ويمكنه أن يذهب للعب
    Ve burası Eric'in ödevlerini yaptığı, Laurie'nin tırnaklarını törpülediği masa. Open Subtitles وهذه المنضدةُ أين إيريك إعملْ واجبه المدرسي ولوري يَصْبغُ أضافرها.
    görevi bittikten sonra eve dönmüş. Open Subtitles وعندما أنهى واجبه في الحرب عاد الى الوطن إلى جدتك الكبرى
    Askeri durumumuzun çok ciddi olduğunu söyemenin onun görevi olduğunu söyledi. Open Subtitles قال : أنّه من واجبه إخبارنا أنّ حالتنا العسكريّة كانت سيئة جداً
    Ağabeyin kalbinde görevi olduğunu düşündüğü şeyi yaparken öldü. Open Subtitles مات شقيقك وهو يقوم بما يؤمن به في قلبه أنه واجبه
    Afganistan'ın Helmand bölgesinde görevi esnasında öldürülen İngiliz askerle alakalı haberler gelmeye devam ediyor. Open Subtitles تقارير قادمة من افغانستان جندي بريطاني قتل خلال تأديته واجبه في إقليم هلمند.
    görevi; bu mesajı paylaşmak, çevresindeki insanlara yaymak, hayatlarını daha iyi yönde değiştirmek için onlara yardım etmekti. Open Subtitles واجبه كان اعلان هذه الرسالة لتنتقل إلى الناس حوله لمساعدتهم على تغيير حياتهم الى الافضل
    Hepsinden önce, bir polis memurunun görevi sırasında biraz korkusu olmalı. Open Subtitles بخلاف كل هذا , ينبغي لضابط الشرطة أن يخاف أثناء أداء واجبه
    Ama eğer herhangi biriniz görevini aksatırsa tüm suçu o kişiye atmaktan hiç çekinmem. Open Subtitles و لتعلموا انني سأنقل أي لوم و بكل إستمتاع إلى أي منكم يفشل في آداء واجبه
    Kralını ordular ile destekleme görevini beceremeyen ve görevinden kaçınan ruhban sınıfından olmayan kişiler, vergi ödemelidir. Open Subtitles رجل العامة الذي يتهرب من أداء واجبه ويفشل بإمداد ملكه بالسلاح فلا بد عليه أن يدفع الضريبة
    Kuşkusuz, görevini.. eski bir arkadaşın, bütün hırçınlığı ile yapacaktır. Open Subtitles لا شك بانه سيؤدي واجبه مع صديقه القديم الذي يعاني بمرارة
    Her gün sadece işini yapmakla meşgul, zamanın sersem polislerinden biri. Open Subtitles .. أوه، الشرطي الغبي الذي يفعل واجبه فقط .. يوماً بعد يوم في التاريخ
    İşini yapmıyorsun sen Open Subtitles يجب أن نحد من هذه الأشياء المنحرفة لا يستطيع أداء واجبه
    Küçük kardeşim dün gece ev ödevini yapmayı unutmuş. Open Subtitles أخينا الصغير نسي كتابة واجبه البيتي البارحة, صحيح؟
    Alexander Pryce ödevini bitirdi, annesini öptü, ve dışarı çıktı. Open Subtitles أليكسندر برايس أنهى واجبه وقبّل والدته وخرج للركض
    Bak,eğer Chris ödevlerini bitirirse gelecek hafta diziyi beraber izleyebilirsiniz Open Subtitles إذا كريس عمل واجبه, يمكنكم مشاهدتها سويا الاسبوع القادم.
    Görev hattında aşağı indi, gösterimizin hayata geçmesini olanaksız kıldı. Open Subtitles فقد مات اثناء تأدية واجبه حتى يظهر فيلمنا لكم الليلة
    Hayır, ama görevde kalamayacak kadar kötü yaralandı. Open Subtitles لا ولكنه مصاب بشكل كبير ولن يتمكن من أداء واجبه
    Bir İngiliz ne hissederse etsin, asla bunun yerel halka karşı görevlerini aksatmasına izin vermezdi. Open Subtitles مهما الرجل الإنجليزي شعر لن يجعله يقف في طريق واجبه تجاه الناس المحليين
    Böyle bitmesi gerekmiyor. Open Subtitles هو ليس من واجبه أن ينهي مثل هذا.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus