"واجبي ان" - Traduction Arabe en Turc

• görevim

Kral'ın baş danışmanı olarak, fark etmemelerini sağlamak benim görevim.
كُمستشار للملك مِن واجبي ان اؤكد انهم لن يُلاحظوا غيابك

görevim sizi bilgilendirmek, ama sizi bulmak için her hanı aramak değil.
واجبي ان ابلغك وليس ان ابحث عنك في كل الحانات

Bay Başbakan, Bay Başkan, seçkin konuklar, Sayın Lordlar, bayanlar ve baylar bu gece size "hoşgeldiniz" demek benim görevim ve ayrıcalığım.
سيد رئيس الوزراء،سيدي الرئيس،ضيوف الرئيس،سيداتي وسادتي المحترمون،انهُ من واجبي ان ارحب بكم هذا المساء

Henüz var olmamış acılardan korumak benim görevim.
انه واجبي ان احميك من سنوات من البؤس التي لم تأت بعد

Kardeşimi seviyorum ve onun abisi olarak görevim onu senin gibilerden korumak.
انظر ، انا احب واختي ، وكأخيها الكبير من واجبي ان احميها من الرجال امثالك

Emrinize sadık kalmak görevim olduğu kadar bir diğer görevim de bu adamları korumaktır.
كما انا متأكد من ان واجبي ان ابقي ولائي لقيادتك انا ايضا لدي واجب اخر لان احمي هولاء الرجال

Hoş olmasa da, her olasılığı araştırmak benim görevim.
ومن واجبي ان اتحققَ من كل إحتمالية مهما كانت مستبعدة

Çünkü sana kendini iyi hissettirmek artık benim görevim değil.
لانه ليس من واجبي ان اجعلك تشعر بالرضى عن نفسك بعد الان

Bak Emma gelişme yanlısı biri olarak bu kasabayı geliştirmek benim görevim.
همم، الآن يا إيما كساعي للتقدم إنه من واجبي ان أبقي هذه البلدة في المقدمة

Fakat seni muhtemel tüm sonuçlara psikolojik olarak hazırlamak benim görevim.
ولكنه من واجبي ان أهيئك نفسياً، لأي نتيجة محتملة

Baban ortada yokken, sana göz kulak olmak benim görevim.
بينما يقضي والدك مدته بالسجن من واجبي ان أرعاك

Kral'ın baş danışmanı olarak, fark etmemelerini sağlamak benim görevim.
بصفتي المستشار الرئيسي للملك إنه لمن واجبي ان أضمن أنهم لن يلاحظوا.

görevim ölü ruhların öbür dünyaya gitmesine yardım etmekti.
كان واجبي ان اساعد أرواح الاموات في العبور الى الحياة الآخره

Ailemi kurtardığın için teşekkür ederim fakat benim görevim de Lord Rahl'a hizmet etmek.
شكرا على انقاذك لعائلتي ولكن واجبي ان أخدم " اللورد رال"

Ama Tanrı tarafından birbirimize bağlandığımızı ve bu bağın yalnızca Tanrı'ya karşı suç işlendiğinde bozulacağını hatırlatmak benim görevim.
لكن من واجبي ان اذكرك بأننا مرتبطان معا" بأسم الرب وهذا الرابط يمكن ان ينكسر بجريمة ضد الرب

Duryodhan, benim maharacam ve onu korumak da görevim.
ديريودان ملكي و واجبي ان احميه

- Hayır, siz benim sorumu cevaplayın. Eşimi yalancı olmakla mı itham ediyorsunuz? Üzgünüm hanım efendi ama benim görevim, bu tür soruşturmaları yürütmek.
انت اجب سؤالي ، هل تهتم زوجي بانه كاذب - اسف يا سيدة ، لكن واجبي ان اقوم بالتحقيق -

Emily'nin yanında olunca fark ettim ki babamın intikamını almak benim görevim.
البقاء بجوار "إيملي" جعلني أُدرك انه من واجبي ان أثأر له.

Ben interpoldenim, görevim sana haber vermek.
أنا من الانتربول. ومن واجبي ان اقول لكم

- görevim bunu... - Görevin Castle'ı öldürmek!
من واجبي ان اقتل كاسل