Ama yaşanan herşey bir yana... hepsinin tek bir ortak noktası vardır: | Open Subtitles | ولكن عندما تكون جميع ما يقال ويفعل ، لديهم شيء واحد مشترك : |
- Hepsinin tek bir ortak noktası var. | Open Subtitles | -لديهم جميعاً شيء واحد مشترك |
Ama tabii ki, Cato, bütün büyük dedektiflerin ortak bir yanı vardır. | Open Subtitles | لكنبالطبع.. كاتو.. كل المخبرون العظماء لديهم شيء واحد مشترك. |
Hepimizin ortak bir yönü vardı. | TED | كان لدينا جميعا شيء واحد مشترك. |
Siz, ben, güneş, yıldızlar, gördüğümüz herşeyin ortak bir noktası var. | Open Subtitles | أنت وأنا والشمس والنجوم وكل شيء نراه لديه شيء واحد مشترك |
Bizimle nehrin öteki tarafındakilerin tek ortak noktası var. | Open Subtitles | نحن والأخرون هنا على الجانب الآخر من النهر لدينا شيء واحد مشترك |
Hepsinin ortak bir yanı var, Monk. | Open Subtitles | حسنا هناك شيئ واحد مشترك |
Cavallo'nun isimleri aldığı bütün o filmler... Hepsinin ortak bir yanı var. | Open Subtitles | كلّ أفلام (نوير) التي كان (كافالو) يستخرج أسمائه منها، لديهم شيء واحد مشترك... |
Hepsinin ortak bir yönü var. | Open Subtitles | جميعهم لديهم شئ واحد مشترك. |
Ama üçünün ortak bir yönü var. | Open Subtitles | لكن لديهن شيء واحد مشترك |
Dilleri, derilerinin rengi, birbirinden ne kadar farkı olursa olsun herkesin ortak bir noktası vardı: | Open Subtitles | الجميع, بالرغم من كل اختلافاتهم لغاتهم, لون بشرتهم كان عندهم شيء واحد مشترك كانوا يشربون إلى الثمالة كل ليلة |
Yanlış pozitiflik veya öteleştirmenin ortak bir noktası varsa o da şu: hepsi kalıplaşmış tepkiler. | TED | إذا كان هناك طابع واحد مشترك بين الاستغراق في تدبر المشاعر أو قمعها أو الإيجابية الزائفة فهو الآتي: إنها كلها استجابات جامدة. |
Ama hepinizin ortak bir noktası var: ; | Open Subtitles | ولكن هناك شيء واحد مشترك بينكم |
Hepsinin bir tek ortak noktası var. | Open Subtitles | جميعها مع عامل واحد مشترك. |