"واخبرني" - Traduction Arabe en Turc

• ve bana
• ve söyle
• anlattı
• söyleyin

O zaman savaşını başlat, Kızıl Bulut ve bana bizim oğlumuzun hangi tarafta savaşacağını da söyle.
إذن إجري حربك السحابة الحمراء، واخبرني على اي جانب سيقاتل ابننا؟

Oturun, Bay Duritz ve bana problemin ne olduğunu söyleyin.
تفضل بالجلوس سيد دورتيز, واخبرني ماهي المشكلة

Schwartz, sen en iyisi şu kekelemeni düzeltmek için çalış... ve bana kickballdaki pop fly kuralını anlat.
شوارتز, افضل ان تقاتل بطريقتك السابقة كانت بالتأتأة واخبرني عن قواعد ضرب الكرة

Gözlerime bak ve söyle bana, bunun en harika acı sos olduğunu ve hiç tatmadığımı düşünüyorsun, bir istisnam olabilir.
انظر لعيني واخبرني بذلك انك تعتقد بأن هذا اكثر صلصه حاره مدهشة وانا لن اتذوق مثلها ابدا ويجب علي ان اجعله استثناء

Yaptıklarımın doğru şeyler olduğunu anlattı.
واستغل الامر, واخبرني ان ما افعله كان صحيحاً

Hızlı bir şekilde bunu öğren ve bana söyle... ve beni yeni telefonunla arama...
اعرف هذا اذن .. بسرعة واخبرني لا تتصل بي من رقمك الجديد ..

Her neyse müdür komite toplantısına uğradı ve bana çalıştığım ekstra mesailerden çok etkilendiğini söyledi.
مر المدير على اجتماع اللحنة واخبرني انه معجب جدا بعملي ساعات طوالا

Gözlerime bak ve bana bildiklerini anlat Adam
ادم انظر لعيني واخبرني ماذا تعرف عن الامر

O da beni yanına çağırdı, denizi sever misin diye sordu... ve bana gardiyan olacağımı söyledi.
ولذا هو اتصل بي يسالني فيما اذا كنت احب البحر واخبرني انه يمكنني ان اعمل حارسة سجن

Sadece gözlerini kapat ve bana yapmak istediklerini söyle.
اغلق عينيك واخبرني ماتريد فعله الآن

Şimdi kes şunu ve bana gerçek olup olmadıklarını söyle.
افحصها واخبرني هل هي أصلية أم مزيفة

Beni izle ve bana hiçbir kanıt görmediğini söyle.
شاهدني واخبرني بأنك لم ترأ اي دليل

ve bana kendini bu işe %100 adayacağını söyle, bazen.
واخبرني انك ستكون ملتزم100%بهذانصف الوقت.

Gözümün içine bak ve bana Foster'ı öldürmediğini söyle.
انظر إلى عيني واخبرني انك لم تقتل فوستر

Bhavani, tadına bak ve söyle.
باهفاني ، تذوق واخبرني

Yüzüme bak ve söyle.
فقط أنظر إليّ واخبرني.

-Al şunu ve söyle!
-خذها واخبرني !

Senin ve ormanda saklandığın ev hakkında her şeyi anlattı.
واخبرني كل شئ عنك وعن بلدك الصغيرة

John Anders eve geldi ve o uzay istasyonundaki insanlara ne olduğunu anlattı.
جاء "جون أندرس" قبلاً الى المنزل واخبرني ما حدث في تلك المحطة الفضائية كل هؤلاء الناس

Bunu dinleyin efendim ve çizgiyi aşığ aşmadığımı söyleyin bana
إستمع إلى هذا سيدي واخبرني ان كنت اتجاوز حدودي.

Konuştuğunuz zaman da beni aramasını söyleyin.
وعندما تفعل تعال الى هنا واخبرني