"واستطاعت" - Traduction Arabe en Turc

    • ve
        
    Onları paralize etmeyi tercih ediyordu, ve bunu da becerebiliyordu, çünkü çok faza kişisel bilgiye ve birçok kuruma erişimi vardı. TED فضلت شلّهم، واستطاعت ذلك لأنه كانت لديها الكثير من المعلومات الشخصية وقدرة على الوصول للعديد من المؤسسات.
    Mesela, ölümüne çalışsam... ve lnitech fazladan birkaç ünite mal satsa, bunun bana... bir kuruşluk faydası olmaz. Open Subtitles لو قمت الآن بإجهاد نفسي واستطاعت انتيك شحن حدات إضافية لا أرى فلساً إضافيا
    Bu sene koleji bıraktı, ve buraya ne kadar erken gelirse bilet de o kadar ucuzluyordu. Open Subtitles تركت الكلية هذا العام واستطاعت ان تحصل على تذكرة رخيصة
    Biliyorsun, omuzu çıktı, ve 90 kiloluk bir zanlıyı o halde yere indirdi. Open Subtitles أتعلم كان لديها كتف مخلوع واستطاعت مهاجمة مجرم وزنه 200 باوند واسقاطه على الأرض
    Beni simülasyondan kurtarmayı başardı ve birlikte dövüşerek oradan çıktık. Open Subtitles واستطاعت أن تحررني من المحاكاة ومعًا قاومنا حتّى خرجنا.
    ve kadınlar yeni rutinlere, yeni bir hayat oluşturmaya daha uygundu. Open Subtitles واستطاعت النساء تكوين نشاطات جديدة، وخلق حياة جديدة.
    ve Paula Radcliffe, maalesef, bunu başarır. Lider grubu yakalar TED لذا "بولا رادكليف" قامت بذلك .. واستطاعت ان تستعيد المقدمة ..
    Yani Etik ilk sıfır robotu bulursa ve bir şekilde talimatlarını değiştirirse tüm orduyu tek seferde yenebilir. TED لذلك إذا تمكنت إيثيك أن تجد الآلي الصفري الأصلي واستطاعت بشكلٍ ما تغيير إعداداته، تستطيع أن تسيطر على الجيش بأكمله، دفعةً واحدة.
    Westinghouse fuar vaktine kadar, alel acele çiftparça bir lamba tasarlamış ve günü kurtarmıştı. Open Subtitles واستطاعت بشكل غير معقول ان تصنع لمبه من فتيلين "لمبات النيون" قبيل بدء المعرض وانقذوا اليوم
    Hayır, sadece ıssız bir yerde, bir kamyonette olduğunu ve kaçmayı başardığını söyledi. Open Subtitles -أكانت تعرف إلى أين سيأخذونها -كلا لقد كانت فحسب داخل شاحنة ما وسط المجهول واستطاعت الهرب
    Ağzını açtın ve Patty de bunu mahkemede aleyhine kullanmaktan çekinmedi. Open Subtitles (لقد فتحت فمك واستطاعت (باتي أن تستخدم ذلك ضدك بالمحكمة
    Onu buldun ve seni kafaya aldı. Open Subtitles -بل فعلت. وجدتها، واستطاعت التأثير بك.
    Öylece ateş ediyordum ve biri gözümden kaçtı. Open Subtitles كنت أطلق بعض الطلقات للتشويش واستطاعت رصاصة طائشة الهرب مني !

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus