Geçen Mayıs'ta, Çin'in Sichuan bölgesinde Richter ölçeğinde 7.9 büyüklüğünde korkunç bir deprem oldu. geniş bir alanda müthiş bir yıkıma yol açtı. | TED | حصل زلزال عظيم بقوة 7.9 درجات دمار شامل في مناطق واسعه ، كما رصدها ريختر وقد رصدت الهزة الأرضية بأنها حدثت |
Bu önlükle koşamam. Çok geniş. | Open Subtitles | لا يمكنني الجري في هذه الثياب انها واسعه جدا |
Ve unutma burası geniş bir sosyo-ekonomik yelpazeden gelen çeşitli öğrencilerin bulunduğu çok kültürlü bir okul. | Open Subtitles | و تذكري أننا مدرسةٌ متعددة الثقافات تضم العديد من أنواع الطلاب بتشكيلاتٍ واسعه من خلفياتهم الإقتصاديه و الإجتماعيه |
geniş medikal ilaç hikayeleri olan terminal dönemdeki altı hastadan bahsediyoruz ve sen de bunun sebebinin bizim ilacımız olduğunu mu söylüyorsun? | Open Subtitles | نحن نتحدث عن حوالي 6 محطات للمرضى مع مجموعه واسعه من القضايا الطبية و يقولون ان شركتي تسبب ذلك ؟ |
Arkasında çocuklar, alışveriş poşetleri ve varsa köpeğiniz için çok geniş bir alanı bulunuyor. | Open Subtitles | هناك مساحه واسعه للأطفال مشتريات والكلاب إن كانوا لديكم |
Vücudunda geniş çürükler bulduk. En az bir haftalık. | Open Subtitles | ايضا وجدنا كدمات واسعه على الاقل عمرها اسبوع |
geniş bir bıçakla şah damarı kesilerek öldürülmüş. | Open Subtitles | جرح مفرد الى الشريان السباتي لحاملة الرابه بشفره واسعه |
Teğmen Wilt geniş bir bıçakla şahdamarı kesilerek öldürülmüş. | Open Subtitles | سبب الفاة جرح واحد في حاملة الرايه الشريان السباتي بشفره واسعه |
15 lik, bir tane de ağızda geniş kovan tahliyesi, otomatik şarjör. | Open Subtitles | قناه واسعه للطرد ، ملقم لا ينضغط |
Bu Jip'leri çok seviyorum. İçleri çok geniş oluyor. | Open Subtitles | احب هذه السياره الكبيره انه واسعه |
Net geniş ve sonsuzdur. | Open Subtitles | الشبكه واسعه وغير نهائيه |
Bir geniş kaynakları olan özel bir hastaneyiz. | Open Subtitles | مشفانا خاص و المصادر واسعه |
geniş ve kullanışlılar. | Open Subtitles | غرفٌ واسعه جداً |
geniş açıdan al. Bunların hepsini istiyorum. | Open Subtitles | زاويه واسعه نريد كل هذا |
Evet, yukarıdaki kamera tarafından. geniş açıda çekiliyor. | Open Subtitles | من الكاميرا هناك زاويه واسعه |
Fiziksel arama parametrelerimiz çok geniş. | Open Subtitles | معلمات البحث البدني واسعه جدا |
Pekâlâ, geniş görünüyor. | Open Subtitles | حسناً... انها تبدو واسعه |