"واضطررتُ" - Traduction Arabe en Turc

    • zorunda kaldım
        
    Kumar borçları yüzünden intihar etti. Ben ödemek zorunda kaldım hepsini. Open Subtitles قتل نفسه بسبب ديون القمار واضطررتُ أنا لسدادهم
    Sen ben ektin, ve herşeyi kendi başıma yapmak zorunda kaldım. Open Subtitles تركتني بلا حيلة واضطررتُ لفعل كل شيء بنفسي
    Çok da hızlı değildi. Beni dışarı kilitlediler ve ben de yemeğimi kamyonda yemeğimi yemek zorunda kaldım. Open Subtitles ليست سريعة، لقد حبسوني بالخارج واضطررتُ أكل غدائي بالشّاحنة.
    Komik. Birden bire bir iş antlaşması peyda oldu ve veda edemeden yola çıkmak zorunda kaldım. Open Subtitles مُضحك، صفقة عمل انتهت بسرعة، واضطررتُ للرحيل قبلما أودّع أحداً.
    Kirli bebek bezini evrak çantama saklamak zorunda kaldım. Open Subtitles واضطررتُ لتخبئة حفاضةٍ وسخةٍ في حقيبتي
    Çok üzücü bir şey itiraf etmek zorunda kaldım. Ama... Open Subtitles واضطررتُ للاعتراف بشيء مزعج حقاً، لكن...
    Eşim bir ameliyat geçirdi, ona bakmak zorunda kaldım. Open Subtitles زوجتي خضعت لعملية، واضطررتُ للوقوف معها
    Birdenbire belirdi, öldürmek zorunda kaldım. Open Subtitles ظهر من العدم، واضطررتُ لقتله
    - Beni aniden yakaladın. - Çabucak düşünmek zorunda kaldım. Open Subtitles -فاجئتِني، واضطررتُ إلى الارتجال
    Dün gece Lyndsey'yle birlikteydik, erkek arkadaşının evinde, ...ve erkek arkadaşı eve erken geldi, ve ben de pencereden atlamak zorunda kaldım. Open Subtitles كنتُ عند (ليندزي) في بيتِ صديقها، وعاد إلى البيتِ باكراً، واضطررتُ للقفز من النّافذة.
    Senin Jack ile beraber olduğunu kabullenmek zorunda kaldım. Open Subtitles واضطررتُ للقبول أنّكِ و(جاك) معاً.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus