"وافقتِ على" - Traduction Arabe en Turc

    • kabul ettin
        
    • kabul edersen
        
    • dersen
        
    • onayladın
        
    • kabul mü ettin
        
    Ama beni görmeyi kabul ettin, demek ki söyleyecek bir şeyin var. Open Subtitles و لكنكِ وافقتِ على رؤيتي، و ذلك يخبرني أن لديكِ شيء لتقوليه
    Sen de Amerikalılar'ın hayatlarını bağışlamayı kabul ettin. Open Subtitles و وافقتِ على الحفاظ على حياة الأمريكيّين
    Niye kabul ettin o zaman? Open Subtitles لماذا وافقتِ على فِعل ذلك من الاساس إذاً؟
    Şimdi gerçeği itiraf etmeyi kabul edersen yardımcı olabileceğim konular var. Open Subtitles والآن إذا وافقتِ على ذكر الحقيقة، فثمّة أشياء أستطيع المساعدة بها
    Eğer o kişi olmayı kabul edersen cezan hafifletilecek ve aleyhinde olan davalar düşürülecek. Open Subtitles لو وافقتِ على أنّ تكونين ذلك الشخص لي عقوبتكِ سيتم خفضها والإتهامات ضدكِ ستزال
    Gözetmensiz ziyaretlerime "evet" dersen ben de suçlamamı geri çekerim. Open Subtitles أستطيع إسقاط التّهم إن وافقتِ على زيارات غير خاضعة للإشراف
    Halka açık cenaze törenini onayladın bahçeleri açtın, bu kadarı yeter! Open Subtitles وافقتِ على فكرة الجنازة العامة... وسمحتِ بفتح المنتزهات، ذلك يكفي صه...
    Clarke, bunu kabul mü ettin? Open Subtitles -كلارك)، هل وافقتِ على هذا؟
    Günlüğüne yazdığın telefon numaralarını vermeyi kabul ettin. Open Subtitles لقد وافقتِ على منحي أرقام الهاتف التي مدونتها في دفتر ملاحظاتكِ.
    - Yardım etmeyi kabul ettin. - Etmek istemedim, bebeğim. Open Subtitles لقد وافقتِ على مساعدته - لم أرغب بالقيام بذلك يا صغيرتي -
    Sorularıma cevap vermeyi kabul ettin. Open Subtitles أنتِ وافقتِ على الإجابة عن أسئلتي
    Ama kabul ettin sayılır, sözünü geri alma yok. Open Subtitles ولكنكِ وافقتِ على فعلها، لذا فلا تراجع.
    Bunu sen kabul ettin, biliyorsun. Open Subtitles لقد وافقتِ على ذلك , و أنت تعلمين
    Eğer o kişi olmayı kabul edersen cezan hafifletilecek ve aleyhinde olan davalar düşürülecek. Open Subtitles لو وافقتِ على أنّ تكونين ذلك الشخص عقوبتكِ سيتم خفضها، والإتهامات ضدكِ ستزال
    Eğer benimle çıkmayı kabul edersen... Open Subtitles أتعلمين، إذا ما وافقتِ على مواعدتي...
    Emily, bu anlaşmayı kabul edersen psikiyatrist hazır olduğunu söylediğinde hemen tahliyen için başvurabiliriz. Open Subtitles إيملي), إذا وافقتِ على هذه الحجة و حالما) يقول الأطباء أنتِ بخير, فنحنُ سنقوم بإخراجكِ
    Emily, bu anlaşmayı kabul edersen psikiyatrist hazır olduğunu söylediğinde hemen tahliyen için başvurabiliriz. Open Subtitles إيملي), إذا وافقتِ على هذه الحجة و حالما) يقول الأطباء أنتِ بخير, فنحنُ سنقوم بإخراجكِ
    Git dersen giderim. Hemen giderim. Open Subtitles .سأذهب، إن وافقتِ على ذلك، سأذهب .سأذهب الآن

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus