Bir de pamuk helva, dondurma ve orkestra konseri. | Open Subtitles | وغزل البنات والآيس كريم والحفلات الموسيقية |
Seni öyle görüyor ve ilişkinizi bitiriyor mu? | Open Subtitles | تراك والآيس كريم يملأ وجهك فتنهي العلاقة؟ |
Bir kaşık kremalı patates ve bir dilim tereyağ. | Open Subtitles | البطاطا المُزَبَّدة، بازلاء خضراء، الشاي المثلج والآيس كريم. |
Ben geldim. En sevdiğin yiyecekleri aldım. Ton balığı ve dondurma. | Open Subtitles | أنه أنا, ومعي أشيائك المفضلة سمك التونا والآيس كريم |
New Jersey'den lağımda yüzdürüp milyonlarca iğrenç turistin göğsüne sakız ve dondurma külahı atmasına izin verdiniz. | Open Subtitles | غطستوه في مياه مجاري من نيو جيرسي وسمحتم للملايين من السياح البغضاء بإلقاء العلك والآيس كريم عليها |
Ben şarap ve dondurma alacağım. | Open Subtitles | مرحباً , إنه لن يأتي , أليس كذلك؟ ساحصل علي بعض النبيذ والآيس كريم |
ve lobinin çöpünde bu naneli, çikolatalı donmuş kapuçinoyu buldum. | Open Subtitles | ووجدت كوبه للشوكولاة النعناع , والآيس كريم الذائب في قمامة المكتبة |
Salıncak ve dondurmayla da harika bir kutlama yapabiliriz. | Open Subtitles | اعتقد أن المراجيح والآيس كريم هم الطريقة المثالية للاحتفال |
Çünkü geri dönemem ve Cuma geceleri dondurma yiyemem. | Open Subtitles | لأنني لا أستطيع العودة إلي النبيذ الأبيض والآيس كريم ليالي الجمع |
Akşam yemeğinde hamburger, patates kızartması, dondurma ve kola vardı. | Open Subtitles | أكلنا البرغر والبطاطس, كوكا كولا والآيس كريم لتناول العشاء, |
İlaçlar alır, dondur yer ve geçeleri zırıl zırıl ağlardı. | Open Subtitles | هي تتناول الحبوب والآيس كريم وتبكي في الليل |
Hava oldukça sıcak ve dondurma çok çabuk eriyor. | Open Subtitles | الجو دافيء والآيس كريم سيذوب سريعا |
Bu daha çok jöle ve dondurma gibi. | Open Subtitles | إن هذا أقرب ما يكون بـ... حلوى الهلام والآيس كريم. |
Sadece Benadrylimi, kalaminimi ve dondurmamı alıp eve geri dönmek istiyorum. | Open Subtitles | أريد فقط الحصول على "البنادرين" خاصتي و" الكلامين" والآيس كريم |
Ben de inanamadım ama sonra geceden sabah 3'e kadar 9 kremalı dondurma yedim hiçbir kıyafetim üzerime olmadı ve sonra bir de doktorla ve ultrasonla geçen kısım var... | Open Subtitles | لم أكن أصدق ذلك، سواء، ولكن بعد ذلك I يأكلون 9 البوظة والآيس كريم من الظهر إلى 3: 00، |
Gazozları, dondurmayı, şekerlemeyi ve üstünde şekerf ibaresi olan büyük beyaz paketleri düşününce, oyunu kazanmanın kolay olduğunu düşünebilirsiniz. | TED | وقد تعتقد أنه من السهل أن تفوز عليه فيها، بسبب كل السكر الموجود في المشروبات الغازية والآيس كريم والحلوى والأكياس البيضاء المكتوب عليها "سكر". |
Yabanmersinli turta ve dondurma! | Open Subtitles | فطيرة التوت والآيس كريم |
Yumurta salatası ve bol çikolatalı dondurma. | Open Subtitles | سلطة البيض. والآيس كريم. |
Aç değilim. Jöle ve dondurma getirdim sana. | Open Subtitles | لقد أعددت الهلام والآيس كريم. |
ve Antep fıstıklı dondurma. | Open Subtitles | والآيس كريم بالفستق |