Bunu resim, heykel, video ve performans yoluyla yapıyorum. | TED | أقوم بذلك عن طريق الرسم والنحت والفيديو والأداء. |
ama benim için şiir sanat veya bir performans değil. | TED | لكن بالنسبة لي، ليس الشعر حول الفن والأداء |
Korku ve performans önemli ve heyecan verici, tamam. | Open Subtitles | لا فقط اسمعي أنا مللت منك الخوف والأداء فكرة مثيرة جدا |
Son zamanlarda insanlar, gösteriş ve gözyaşı ile dolu büyük performans bekliyorlar. | Open Subtitles | في هذا الزمن يريد الناس السعادة والدموع والأداء العظيم |
Son zamanlarda insanlar, gösteriş ve gözyaşı ile dolu büyük performans bekliyorlar. | Open Subtitles | في هذا الزمن يريد الناس السعادة والدموع والأداء العظيم |
İçinde yatırım planlamaları, son performans durumu gibi şeyler var. | Open Subtitles | انها فقط عن فلسفة الاستثمار والأداء الحالي وغير ذلك |
ÇSY performansı ile mali performans arasında açık bir ilişki olduğunu göstermeye yetecek kadar kanıt bulunuyor. | TED | يوجد اليوم ما يكفي من البراهين التي تدل على ترابط واضح بين أداء الحوكمة البيئية والاجتماعية وحوكمة الشركات والأداء المالي. |
Genellikle, birlikte çalıştığım şirketlerdeki yetenek ve performans yönetim sistemleri liderliğin diğer iki faktöründe mesleki, stratejik ve finansal zekanın önemiyle karşılaştırıldığında üçten bire doğru odaklıdırlar, bu da üst düzeydeki cinsiyet farkının neden kapanmadığının ve kapanamayacağının sebebidir. | TED | في المتوسط، أنظمة إدارة المواهب والأداء في الشركات التي عملت معها تركز من ثلاثة إلى واحد على العنصرين الآخرين للقيادة مقارنةً بأهمية الذكاء التجاري والاستراتيجي والمالي، ولهذا نرى أن أنظمة المواهب والأداء التقليدية لم تغلق ولن تغلق الفجوة بين الجنسين في الإدارة العليا. |
Tonya ayrıca bir mentorla çalıştığından söz etti, ki bu çok önemli bir konu çünkü eğer şirketler, yetenek ve performans sistemleri, çalışanlarına mesleki, stratejik ve finansal zekanın önemi ile ilgili bilgilendirme yapmıyorsa o zaman erkekler nasıl oluyor da yükseliyorlar ? | TED | تحدثت تونيا كذلك حول العمل مع مرشد، ومن الضروري مناقشة هذا الأمر، لأنه لو أن المنظمات وأنظمة المواهب والأداء لا تزود الناس بشكل عام بالمعلومات المتعلقة بأهمية الذكاء التجاري والاستراتيجي والمالي، كيف سيصل الرجال إلى القمة؟ |
Bir çok düşünce okulu düşüncemizi besledi ve bizi bu modele yönlendirdi: Sanayisel ortak yaşam, performans ekonomisi, paylaşım ekonomisi, biyomimikri ve elbette, “beşikten beşiğe tasarım” anlayışı. | TED | غذّتْ العديد من المدارس الفكرية أفكارنا وأشارت لهذا النموذج: التكافل الصناعي والأداء الاقتصاد ومشاركة الاقتصاد وتقليد العمليات الحيويّة، وبطبيعة الحال، "تصميم من المهد إلى المهد" |
Kendi kendini düzenleyen bir kontrat. İcra, yönetim, performans ve ödeme işlerini halleden, içinde de bir nevi banka hesabı olan insanlar arasındaki bir sözleşme. | TED | إنه عقد ينفذ على نحو شخصي، ويعالج هذا العقد التنفيذ والإدارة والأداء والدفع -- يحتوي هذا العقد نوعاً ما على حساب بنكي أيضاً، بمعنى -- للإتفاقيات بين الناس. |
Ve Atlanta, Georgia'da Purpose Built Topluluğu suçla mücadele eden, uyuşturucu istilasına uğramış bir toplu konut projesini, karışık gelirli konut, akademik performans, mükemmel bir toplum sağlığı ve tam istihdam vahası haline dönüştürerek ırk ayrımcılığının olumsuz etkilerini ortadan kaldırdı. | TED | وفي أتلانتا، جورجيا، قامت منظمة بيربوس بيلت كومينيتيز بتفكيك الآثار السلبية للفصل العنصري من خلال تحويل مشروع إسكان عام يعج بالجريمة والموبوء بالمخدرات إلى واحة من المساكن المتفاوتة الدخل، والأداء الأكاديمي، والعافية المجتمعية المميزة والمليء بالعمالة الكاملة. |
Müzik ya da performans.. bunları bile etkileyen bişey bu hem de güzel şekilde | Open Subtitles | حسناً، إذاً الموسيقى ...والأداء أو أيـّاً كان ما يـُعجبك به ! يتحوّل هذا بأكمله إلى هراء |