"والأعصاب" - Traduction Arabe en Turc

    • ve
        
    • sinirler
        
    İskeletimizin çevresinde vücuda şeklini veren yumuşak dokular; kaslar, sinirler, atar ve toplar damarlar bulunur. TED تقع العضلات والأعصاب والشرايين والأوردة حول الهيكل العظمي كلها تشكّل طبقات النسيج الطري لأجسادنا
    Damarlar ve sinir hücreleri çok derinde yer aldıklarından gittikçe büyüyen çürük henüz acıtmaz. TED حيث أن الأوعية الدموية والأعصاب في أسناننا مطوّقة بعمق، في هذه المرحلة، التجويف المتّسع لا يؤلم.
    Gerilmiş kaslar ve iltihaplı hassas sinirler de her baş ağrısında değişen düzeylerde huzursuzluğa sebep olur. TED فالعضلات المتشنجة والأعصاب الحساسة والملتهبة تُسبب درجات مختلفة من عدم الراحة في كل صداع.
    Ancak neyse ki eczacılar ve nörologlar kafamızdan çıkmayan bu ağrılı gizemlerin sırrını çözmek için çok çalışıyorlar. TED ولكن لحسن الحظ، يعمل علماء الصيدلة والأعصاب بجد لحل هذه الألغاز الملحة والتي تزن بشدة في عقولنا.
    14. atışlar yapılıyordu ve tansiyon yükselmişti. Open Subtitles كانت الجولة الرابعة عشر والأعصاب قد إشتددت
    Bacaklarımı yukarı kaldırıp mal varlığımı tüm dünyaya gösterecekler. Prostatımı ve sinirlerimi alarak pratikte beni kısırlaştıracaklar. Open Subtitles ‫سيرفعون ساقي ويكشفون عورتي أمام ‫العالم ويستأصلون البروستات والأعصاب
    Solunum sorununu, kalp sorununu asabiyetini ve kansızlığını açıklayan bir şeyi var. Open Subtitles شيءٍ يفسّر مشاكل التنفّس ومشاكل القلب، والأعصاب المرتعشة ودمه الفاهي
    Deriyi yüzmek için kas, doku ve sinirleri kesmeliler. Open Subtitles عليهم أن يقطعوا خلال العضلات والأنسجة والأعصاب كي يزيلوا جلد الحيوان إنها نفس العملية تماماً بالنسبة للعينين
    Belkemiği MR'ı ve elektromiyogramı da temiz. Open Subtitles الرنين المغناطيسي لعاموده الفقري والفحص الكهربائي للعضلات والأعصاب كان سليما
    Kalp ve kollarının sinirleri etkilenmemiş görünüyor. Open Subtitles القلب والأعصاب المتحكمة في الأطراف العليا لم تتأثر.
    Nöro ve ortopedi konsültasyonunu bekleyeceğiz sanıyordum. Open Subtitles اعتقدت بأننا سننتظر استشارة أطباء العظام والأعصاب
    - Sinirbilimci bu deneyde tüm enerjiyi hastanın oksipital korteksine odaklamıştı ve böylece neredeyse tüm anılarını geri getirmişti. Open Subtitles حسنا، في هذه التجربة، والأعصاب ركزت كل الطاقة على القشرة القذالي من المرضى، مما يتيح لهم تحقيق
    O sırada epilepsi hakkında hiçbir şey bilmiyordum. Bir parça araştırma yaptım, bir başka öğrencinin babasının Children's Hospital, Boston'da nörocerrahinin başında olduğunu gördüm. Cesaretimi topladım ve Dr. Joe Madsen'i aradım. TED في ذلك الوقت لم أكن أعلم شيئًا عن الصرع، فقمت بكثير من البحث، وعلمت أن والد طالب آخر رئيس قسم جراحة المخ والأعصاب في مستشفى الأطفال في بوسطن، فاستجمعت شجاعتي واتصلت بالدكتور جو مادسن.
    Diğer deneyler, duyusal sinirlerini motor sinirlerinden ayırt edebilmesini sağladı, idrarın böbreklerde üretildiğini kanıtladı ve solunumun kaslar ve sinirler tarafından kontrol edildiğini ortaya çıkardı. TED وقد مكنته تجاربه الأخرى من التفرقة بين الأعصاب الحسية والحركية، مرسخاً على تصنيع البول في الكلى، ومستنتجاً لتحكم العضلات والأعصاب في عملية التنفس.
    - Çünkü kardiyo ve nöroloji bu hastanenin en önemli bölümleri. Open Subtitles ! لأن القلب ، والأعصاب هما منارات هذا المستشفى
    Binbaşı Matthew Collins, nöropsikiyatrist. ve kızı. Yaklaşık olarak 1987 civarı. Open Subtitles الرائد (ماثيو كولنز)، طبيب النفس والأعصاب و ابنته تقريبًا عام 1987
    Vakalara baktığımda gördüm ki gerçek kolları vardı, kolu destekleyen sinirler kesilmişti, gerçek kol felç olmuştu ve kesilmesinden birkaç ay öncesinde kol alçıda asılı kalmıştı sonra bu ağrı hayalet kola aktarılmıştı. TED حين نظرت إلى ملف الحالة وجدت أنه كانت لديه ذراع بالفعل، والأعصاب التي تزود هذه الذراع قد قطعت، والذراع الحقيقية كانت مشلولة، وموضوعة في حمالة كتف لعدة شهور قبل أن البتر، وهذا الألم انتقل إلى الذراع الوهمية.
    Psikologlar ve nöro bilimciler akış dedikleri bir fenomen üzerinde çalışıyorlar, biri, sadece tek bir şeye ilgi gösterdiğinde insan beyninde gerçekleşen bir şey, yaratıcı bir şeye örneğin ve başka bir şey tarafından dikkatinin dağılmasına izin vermiyor. TED علماء النفس والأعصاب... يدرسون ظاهرة يسمونها التدفق وتعرف أيضًا باسم المنطقة، التي هي شيء يحدث في الدماغ البشري عندما يولي شخص ما الاهتمام لشيء واحد فقط. مثل شيء إبداعي، وينجح في أن لا يصرف انتباهه في شيء آخر.
    Tamam, bitti. Damarlar, kemikler, sinirler, kaslar. Tam anlamıyla hepsi bağlandı. Open Subtitles حسنٌ، تم وصل كافّة الأوعية الدمويّة والأعصاب والعظام والعضلات كلّيًّا.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus