"والبقاء" - Traduction Arabe en Turc

    • kal
        
    • dur
        
    • kalın
        
    • kalıp
        
    • kalmaları
        
    • kalabilirim
        
    • kalabilirsin
        
    • kalmayı
        
    • kalabilir
        
    • kalmaya karar
        
    • kalmak
        
    • hayatta
        
    Bu yüzden umarız ki hiçbir zaman ihtiyacımız olmaz fakat İçeri gir, İçeride kal ve Takipte kalmayı unutma. TED لذا، على الرغم من أننا لن نحتاج أبدًا إلى ذلك، تذكر الدخول إلى الداخل، والبقاء في الداخل، والبقاء في ترقب.
    Hafta sonu için kalmak istersen, kal. Open Subtitles إذا كنت تريد البقاء هنا لعطلة نهاية الأسبوع، والبقاء هنا لعطلة نهاية الأسبوع.
    Ve sevdiğin insanlarla kalmaya devam et. Arkadaşım olarak kal. Open Subtitles والبقاء مع الناس الذين يحبونك، إبقي صديقتي
    Tüm o kağıt parçaları demek ki, sen kitapları yap ve iş'ten uzak dur. Open Subtitles كل ما قطعة من الورق يعني هو، تفعل الكتب والبقاء وتا الأعمال.
    Lütfen yerlerinize oturup kemerlerinizi bağlayın ve "kemerinizi Çözün" ışığı yanana dek öyle kalın. Open Subtitles ارجو منكم العودة الى مقاعدكم وربط احزمة الامان والبقاء هناك حتى اطفاء شارة ربط حزام الامان
    Yukarıda kal ve kapıyı kilitle Emily! Open Subtitles هل تراه؟ إميلي، والبقاء في الطابق العلوي.
    Bak, çok zorlanırsan, fırtına sığınağında kal. Open Subtitles اذا وقفت من الصعب جدا، والبقاء في العاصفة المأوى.
    İçeri gir, burda kal albay. Open Subtitles الذهاب والبقاء هناك داخل العقيد.
    Kendine bir iyilik yap ve bu davanın dışında kal. Open Subtitles لا لنفسك صالح والبقاء للخروج من هذه الحالة .
    Bence keyfine bak ve akşam yemeğine kal. Open Subtitles لذا عليكِ الإسترخاء والبقاء للعشاء.
    Mercy, Hatta kal , tamam mı ? Open Subtitles الرحمة، والبقاء على الخط، حسنا؟
    Hayır, hayır, Gosling, burada kal. Open Subtitles لا، لا، فرخ الوز، والبقاء هنا.
    Ya sağ duyunu kullan ya da tehlikeden uzak dur. Open Subtitles متضمناً ذلك تخطيطك لإستخدام منطق مبتذل والبقاء بعيدة عن يسلر والجسر
    - Ravi, uzak dur. Open Subtitles رافي، والبقاء واضحة، لا أستطيع التعامل مع هذا.
    Ayrıca, kalın ve bir sonraki avukatı izleyin Open Subtitles وعلاوة على ذلك، والبقاء و مراقبة المحامي المقبل.
    Sahaya çıkıp, muhbirleri kendi safına çekip tehlike anında sakin kalıp, silahını kullanıp, öldürebilir? Open Subtitles الدخول في ميدان العمل , وتحويل الأهداف الثمنية , والبقاء هادئة في أخطر الظروف وتستعمل السلاح , تستعمله للقتل ؟
    Sivil Savunma Bakanlığı vatandaşları evlerine dönmeleri ve orada kalmaları konusunda uyardı. Open Subtitles ...قسم خدمات الطوارىء وأمن العامة حث الجميع على العودة لبيوتهم والبقاء بها
    Alanı terkedip hala faz dışı kalabilirim, değil mi? Open Subtitles لا أستطيع ترك الحقل والبقاء خارج المادة ، صحيح؟
    Barbeküye gidebilir ve akşam yemeğine kadar kalabilirsin. Senin o pejmürde yeşil elbiseni istemiyorum, seni cimri şey! Open Subtitles بإمكانك حضور حفل الشواء والبقاء حتى العشاء
    Eğer Brooklyn'deki daireye taşınırsan, gerçek okuluna gidebilir ve gerçek evinde kalabilir. Open Subtitles لو عدت للعيش في بروكلين عندها يستطيع الذهاب إلى مدرسته الحقيقية والبقاء في بيته الحقيقي
    şey, peki ya ben her şeyden vazgeçip sizinle burda kalmaya karar verirsem? Open Subtitles حسناً, ماذا لو كان لدي الإستعداد للتخلي عن كل شيء والبقاء هنا معكم ؟
    çok çok küçük, tek hücreli bir yaratık olarak. Ve bir an önce yaşamak, hayatta kalmak, üremek zorundasınız. TED كمخلوق صغير جداً جداً وحيد الخلية، وأساساً يجب عليك العيش والبقاء والتكاثر.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus