Tek kişiyle konuşmak ya da pazarlık etmek istiyorum. | Open Subtitles | لأقول مطالبي.وأريد التحدث والتفاوض مع شخص واحد فقط |
Şimdi o ibneler oturup pazarlık yapmak mı istiyor? | Open Subtitles | إذًا يريد أولئك الملاعين الجلوس والتفاوض |
Bir çok kurum hala inkar sahfasında, ama giderek daha fazla miktarda öfke ve pazarlık görüyoruz. | TED | العديد العديد من المؤسسات ما تزال في مرحلة الإنكار، لكننا نشهد مؤخراً الكثير من كلا من الغضب والتفاوض . |
Baxter'e, onu koruyacağımızı ve pazarlığımızın hala geçerli olduğunu söyle. | Open Subtitles | اخبر (باكستر) اننا على إستعداد لحمايته والتفاوض معه. -أين أنتَ؟ |
Baxter'e, onu koruyacağımızı ve pazarlığımızın hala geçerli olduğunu söyle. | Open Subtitles | اخبر (باكستر) اننا على إستعداد .لحمايته والتفاوض معه |
Konuşma yapmak ve pazarlık etmek arasında dağlar kadar fark var. | Open Subtitles | هناك فرق بين ألقائ الخطاب والتفاوض |
İrtikap ile pazarlık arasında ince bir çizgi var. | Open Subtitles | هناك خط رفيع بين الابتزاز والتفاوض. |
Rebecca ve benimle pazarlık yaparlar. | Open Subtitles | والتفاوض معي أنا و(ربيكا). |