Her bir sonuç bu işaretlerden birisiyle gösteriliyor ve her biri de bir kolona yerleşip bir refah ve Emeklilik seviyesini temsil ediyor. | TED | و كل نتيجة تظهر تبعاً لواحدة من المؤشرات وكل واحدة توضع في صف يمثل مستوى الثروة والتقاعد. |
Gerçekten de sağlık sigortası ve esnek işler konusunda hatta Emeklilik gelirinde dahi reform yapsanız bile bunun kayda değer bir ekonomik getirisi olacağı kesinlikle kuşku götürür. | Open Subtitles | ان اعدت جدولة مرتبات المرضى والوظائف الهامشية والتقاعد المبكر فلن يكون هناك فائض مالي من اي نوع |
İşler ters giderse, sonuç en iyi ihtimalle görevden alınma veya erken Emeklilik olur. | Open Subtitles | عبث مع الموافقات، رجل. تخفيض، والتقاعد المبكر، تلك هي افضل السيناريوهات إذا القرف يذهب الجنوب. |
Yani, büyük değişimler geçirdiğin bazı zamanlar Emeklilik de bunlardan biri fazladan strese neden olabilir. | Open Subtitles | أحيانا عندما يحصل لنا تغييرات... والتقاعد واحد منها... ممكن أن يتسبب في الكثير من الضغط |
Paris, Emeklilik, seninle vakit geçirmem paramızı çaldırmamız. | Open Subtitles | باريس" والتقاعد وقضاء الوقت برفقتك ومالنا المسروق |
Emeklilik, tam olarak da güçten düşürmüyormuş. | Open Subtitles | حسنا، والتقاعد لا _ كل مشققة حتى يكون. |
Onu her şeyiyle özlüyorum. Emeklilik mi? | Open Subtitles | أفتقدها كثيراً والتقاعد ؟ |