Birkaç iş sahibine kamera önünde olmak ve görünürlük hakkında bir konuşma yapmadan önce 5 dakikam vardı. | TED | كانت لدى حوالى خمس دقائق قبل ان ألقى بمحاضرة إلى مجموعة من أصحاب الأعمال عن الظهور والتواجد أمام الكاميرا |
Tek yapabileceğin yakından izlemek ve alevler yükseldiğinde yanlarında olmak. | Open Subtitles | كل مايمكنك فعله هو مشاهدتهم عن قرب فقط والتواجد هناك عندما يتصاعد اللهيب |
O çöl şehirden çıkıp yiyebileceğimiz nefes alan, yaşayan insanların etrafında olmak çok güzel. | Open Subtitles | ربّاه، لكم أستطيب الخروج من تلك البلدة المهجورة والتواجد وسط بشر أحياء بوسعنا التغذّي عليهم. |
Bir orada, bir burada olmak. | Open Subtitles | التواجد هناك والتواجد هنا الآن |
Onunla olmak çok değildi. | Open Subtitles | والتواجد حوله لم يكن صعبا |