Sandviç ve mavi peynirli zeytinler için çok teşekkürler. | Open Subtitles | شكراً لك على الشطيرة والجبنة الزرقاء المحشوة بالزيتون |
Başta tuhaf bir peynirli makarna fetişin olduğunu sanmıştım. | Open Subtitles | إعتقدت في البدء أنك مولع فعلا بطبق المعكرونة والجبنة |
peynirli makarna ve sevdiğin krakerlerden aldım. | Open Subtitles | أحضرت البورجر والجبنة والكعك الممُلّح الذي تحبّينه |
Tony, Louie Amca'ya söyle dolapta şarap ve peynir var. | Open Subtitles | "توني" أخبر العم "لوي" اني وضعت الشراب والجبنة في الثلاجة |
-Pekâlâ. Pekâlâ, beyaz ekmeğe salam ve peynir, kıtır yok. | Open Subtitles | سأحضر لك شطيرة اللحم والجبنة بدون الزوايا. |
Evet, hiçbirşey makarna ve peynir gibi makarna ve peynirin yerini tutamaz. | Open Subtitles | أجل، لا شىء يفسد المعكرونة بالجبنة مثل المعكرونة والجبنة |
peynirli makarna yapayım mı sana? | Open Subtitles | أتودين منّي أن أقوم بإعداد المعكرونة والجبنة لأجلكِ ؟ |
Geçen sefer çok sevdiğin şu süslü peynirli makarnadan yapabilirim. | Open Subtitles | ..حسنٌ, بإستطاعتي بإستطاعتي تحضير تلك المعكرونة والجبنة التي أحببتها ذاك المرة |
Biraz daha peynirli makarna koy. Devam devam. | Open Subtitles | المزيد من المعكرونة والجبنة هنا فقط إستمر بالسكب |
Dondurucuda bezelye torbasının altında sakladığım fasulyeli, peynirli börek var. | Open Subtitles | عندي بوريتو بالحبوب والجبنة في البراد كنت أخبئها تحت كيس فاصوليا |
Fatburger'da. peynirli Double King. Kulağa hoş geliyor. | Open Subtitles | برجر كبير بالدهن , مع ضعف الحجم والجبنة |
- Çocuklarını domuz bağırsağı, mısır ekmeği, domuz paçası ve peynirli çubuk gibi şeylerle besleme. | Open Subtitles | - لاتدع خبز الذرة واللحم الأحمر والجبنة الدسمة يربون أبنائك |
Ve müdürümle tartıştığı için Sheldon'a teşekkür ederek sunuyorum barbekü sosu, domuz pastırması ve peynirli barbekü domuz pastırması cheeseburgerin. | Open Subtitles | وشكراً لمناقشة (شيلدون) الحامية مع مديري واحد برجر بالجبنة بلحم الخنزير المشوي صلصة الشواء, ولحم الخنزير والجبنة جانباً |
Redondi peynirli Makarnalarını biliyor musun? | Open Subtitles | هل تذوقت طبق روداندي للمعكرونة والجبنة يا (باكي)؟ |
Salamlı ve peynirli iyi olur. | Open Subtitles | أحب السلامي والجبنة |
Bazı sebeplerden ötürü patatesler, sos ve peynir midemi ağrıttı. | Open Subtitles | لا بأس بذلك لسبب ما كل تلك البطاطا والجبنة سببت لي مغص في المعدة |
Cipsler şekerden yapıldı, kıyma çikolatadan yapıldı, ve peynir, öyle görünmesi için sıvı nitrojen içine rendelenmiş mango püresinden yapıldı. | TED | ان الرقائق هنا هي رقائق مصنوعة من الحلوى ولحم الضأن مصنوع من الشوكلاتة والجبنة مصنوعة من شراذم المانجا التي تم شرذمتها بواسطة النيتروجين السائل لكي تبدو كما الجبن |
Biraz ekmek ve peynir alabilir miyim? | Open Subtitles | إذن, هل يمكنني إقترآض الخبز والجبنة ؟ |
Makarna ve peynir alırım gelirken. | Open Subtitles | سوف أحضر بعض المعكرونة والجبنة |
Biraz şarap ve peynir alıyordum. | Open Subtitles | كنت أشتري بعض النبيذ والجبنة |
Tamam, lezzet gurmeleri, Steak Me Home Tonight ve Dave Rose, biftek ve peynirin de desteğiyle, iftiharla sunar Et.0. | Open Subtitles | حسناً أيُّها الذواقون فلتبقني في المنزلِ لهذه الليلة أنا ومدرب السلة ديف روز مع بعضاً من لحم العجلِ والجبنة |