Hidrojeni 10 milyon dereceye kadar ısıtırsanız yıldızların parlamasını sağlayan bir enerji çıkmaya başlar ve evrene ışık ve sıcaklık verir. | Open Subtitles | سخن الهيدروجين إلى حوالي عشرة ملايين درجة مئوية وسيبدأ بانتاج الطاقة التي تجعل النجوم تشع . و تمد الكون بالضوء والدفء |
Bu dalışta birçok şey olacak. sıcaklık onlardan biri değil. | Open Subtitles | ستحمل هذه الغطسة أشياءً كثيرة والدفء ليس على تلك القائمة |
Bu dalışta birçok şey olacak. sıcaklık onlardan biri değil. | Open Subtitles | ستحمل هذه الغطسة أشياءً كثيرة والدفء ليس على تلك القائمة |
Yani doğru besinleri, sıcaklığı, nemi ve büyüyebilmeleri için gereken bütün ortamları sağlamanız gerekiyor. | TED | لذلك، فأنت بحاجة إلى إيجاد التغذية السليمة، والدفء والرطوبة وجميع البيئات اللطيفة لجعلها تنمو. |
Özgürce uçmaya bayılıyorlar ama her gece uçarak güvenli ve sıcak yuvalarına yani kafeslerine geliyorlar. | Open Subtitles | ولكن يعودون إلى أقفاصهم كل ليلة حيث الأمن والدفء ... |
Şu andan itibaren bu evde dostluk, sevgi ve sıcaklıktan başka bir şey yaşamasın. | Open Subtitles | من الآن فصاعدا، أريد هذا البيت يحتوية لا شيء سوى الصداقة والحب والدفء |
sıcaklık aşağıda başlar ve tüm vücudunu sarar. | Open Subtitles | والدفء ، ويبدأ أسفل هنا ويملأ فقط الجسم كله. |
Diğer iki önemli bileşen ise oksijen ve sıcaklık. | Open Subtitles | هناك إثنان من المكونات الهامة وهي الاكسجين والدفء |
Acınılmayı ve hayalkırıklığı bekliyordum. Ama ben şefkat ve sıcaklık gördüm ve bunun için sonsuza dek minnettarım. | TED | كنت أتوقع الشفقة وخيبة الأمل، ولكنني كنت أُظهر الشفقة والدفء الإنساني، كما أننى سأكون ممتناً للأبد لهذا التناول الأولي. |
Bu kadim yamalı biçimin oluşmasında başka etkenler de vardı, mesela sahanın topoğrafyası, kuzeye veya güneye bakması, bir sırtta veya vadi tabanında bulunması; yükseltisi, dağın ne kadar yukarısında olduğu ve hava şartları, bölgedeki kar ve yağmur miktarı, güneş ışığı ve sıcaklık gibi şeyler. | TED | وعوامل أخرى كانت سبباَ في تشكيل هذه الرقعة التاريخية الطبوغرافيا مثالاً، هي ما إذا المكان متجهاً إلى الشمال أو الجنوب هل هو قمة سلسلة جبلية أو قاع واد والارتفاع هو كم يبلغ والمناخ هو ما إذا يهطل على المكان الكثير من المطر والثلج وضوء الشمس والدفء |
Onda inanılmaz bir sıcaklık ve enerji var. | Open Subtitles | لديها تلك الطاقة المدهشة والدفء |
Bu dalış için hava ve sıcaklık tükenince, ...Doug yaşam deliğine doğru yola çıkıyor. | Open Subtitles | بنفاد الهواء والدفء لهذه الغطسة، شقّ "دوغ" طريقه عائداً إلى حبل النجاة والسطح. |
Yiyecek, giysi, barınma, sıcaklık ve sevgi... | Open Subtitles | و هذا ما أعنيه بطريقة التفكير المتكاملة الشاملة. - - الغذاء والملبس والمأوى والدفء والحب |
Yemek, barınak, sıcaklık hatta şiir. | Open Subtitles | كالطعام ، والمأوى ، والدفء وحتى الشعر |
Yemek, barınak, sıcaklık hatta şiir. | Open Subtitles | كالطعام ، والمأوى ، والدفء وحتى الشعر |
Anne, süt, dil ve sıcaklık. | Open Subtitles | الأم، الحليب واللسان، والدفء لقد عدت |
Oksijen, besin ve sıcaklığı tüm dünyaya yayar. | Open Subtitles | تنقل الأكسجين والغذاء والدفء حول العالم |
Mumlar ise ışığı ve sıcaklığı temsil ediyor. | Open Subtitles | الشموع تعبر عن الضوء والدفء. |
Ağırlığı, sıcaklığı. | Open Subtitles | الوزن، والدفء |
Ve dinle tatlım, umarım bu gece gözyaşlarınla ıslanmış yorganının altında... ve bileklerine gelen Emily Brontë çarşafının üzerinde... rahat ve sıcak bir şekilde kıvrılmışken, soğuk köpek sidiği gölüne düşmüş... başımı düşünmeye de zaman ayırırsın. | Open Subtitles | واسمعي، يا عزيزتي، أتمنى أنك عندما تشعرين الليلة بكل الراحة والدفء... تحت فراشك اللعين المشبع بالدموع... وكفنك الشبيه بكفن إيميلي برونتي البالغ طوله إلى الكاحل... |
Dünya su ve sıcaklıktan oluşan bir vahadır. | Open Subtitles | الأرض واحة المياه والدفء |