16 yaşında, herkes birilerine bir şey söyler. aileleri hariç. | Open Subtitles | بسن السادسة عشرة يخبرون الكل عدا والديهما بأي شئ |
Öncelikle çifte odaklanmalı, daha sonra onlarla aileleri ve çocuklukları hakkında konuşmalısın. | Open Subtitles | من المفترض أن تركزي على الزوجان أولاً ثم تتحدثين معهما بشأن والديهما و طفولتهما |
Çoğunlukla çocuklar anne ve babalarının tekrar bir araya gelmesini ister. | Open Subtitles | نظراً للخيار المُتاح، فإنّ مُعظم الأطفال سيودّون رؤية والديهما يعودان لبعضهما. |
Bu arada, anne ve babalarının birlikte bir şeyler.... ...yaptıklarını biliyor olmaları hoşuma gidiyor. | Open Subtitles | مع الوقت سأدجعلهم يعرفون أن والديهما قاما بشيء ما سويا |
Kız kardeşi her şeyi anlattı. Ona göre adam, anne-babasını öldürüp trafik kazası süsü vermiş. | Open Subtitles | نعم، أفشت الأخت بكلّ شيء، تعتقد أنّه قتل والديهما وجعله يبدو كحادث سيّارة |
Evde yeğenlerimin anne-babasını öldürmesine tanık oluyordum. | Open Subtitles | كنت بالمنزل أشهد على إبن وإبنة أخي يقتلان والديهما |
Ebeveynlerinin öldüğü gece için mi? Halasının öldüğü mü? | Open Subtitles | حجة غياب لليلة التي قُتل بها والديهما أم عمتهما ؟ |
Ebeveynlerinin yıldönümü partisi. | Open Subtitles | إنّه الحفل السنوي لزواج والديهما |
aileleri onlar daha gençken araba kazasında ölmüş. | Open Subtitles | توفي والديهما في حادث سيّارة عندما كانا مُراهقين. |
Romeo ve Jülyet'i aileleri ayrı tutmaya çalıştı. | Open Subtitles | روميو وجولييت والديهما ابقيهما منفصلين |
Randy ve ben, komşularımız Brett ve Tiffany Hensen'ı çok kıskanırdık, çünkü aileleri onları harika tatillere götürürdü. | Open Subtitles | كنت أغار أنا و (راندي) دائماً (من جيراننا (بريت) و (تيفاني هانسون لأنّ والديهما كانا يأخذانهما في إجازات جميلة |
aileleri almış. | Open Subtitles | لقد أحضرهما والديهما |
Skylar ve Nate'in ifadesini... babalarının aldığına dikkat ettim. | Open Subtitles | تمّ أخدهُ من طرفِ والديهما |
Joe, eskiden babalarının birlikte çalıştığını söyledi. | Open Subtitles | يقول (جو) أنّ والديهما اعتادا العمل مع بعض. |