En iyisi ortadan kaybolup, başkasının başının ağrıtmasına izin vermek olur. | Open Subtitles | الشيء الذكية شأنه لقد للخروج والسماح لها يحدث لشخص آخر. |
Amanda'yı saklama kararımın üzerinden bir gün geçmişti ve evde kalmasına izin vermek aklında daha çok soru işareti oluşmasına neden olmuştu. | Open Subtitles | مر يوم واحد منذ أن قررت إخفاء أماندا والسماح لها بالبقاء في البيت |
Her zaman düşüncem vasatı havaya uçurup milyonlarca parçaya ayrılmasına ve bambaşka bir şeye dönüşmesine izin vermek olmuştur. | Open Subtitles | في طريقي كانت دائما تهب فوق المتوسطة إلى مليون قطعة... ... والسماح لها أن تصبح شيئا آخر. |