"والسيطرة على" - Traduction Arabe en Turc

    • ve
        
    • kontrol etme
        
    Bu içmene çözüm bulamamanın ve saldırgan davranışlarını kontrol edememenin yarattığı acı son. Open Subtitles إنها مأساة حقاً أن لا تتمكن من إحتساء شرابك والسيطرة على السلوك المتعسّف
    Olan biteni manipüle ve kontrol etmek için her şeyi yaparlar. Open Subtitles لا يتوانون عن فعل أي شيء للتلاعب والسيطرة على ما حولهم.
    Olan biteni manipüle ve kontrol etmek için her şeyi yaparlar. Open Subtitles لا يتوانون عن فعل أي شيء للتلاعب والسيطرة على ما حولهم.
    Ama biraz doğal ışık ve yıl boyunca iklim kontrolü sunabilirim. İki yıl sonrasına hızla geçelim: TED لكن يمكنني تقديم بعض الضوء الطبيعي والسيطرة على المناخ على مدار العام. نتقدم بسرعة بعد عامين:
    Birisinin hayatını kontrol etme gücüne sahip olma konusunda rahat değilim. Open Subtitles ولم يعجبنى أمتلاك القوة والسيطرة على حياة شخص ما
    sözcükleri seçerler ve kullanırlar, ama aslında, gerçekler sözcükleri, sözcüklerin gerçeği değiştirdiğinden çok daha ciddi olarak değiştirirler. TED والسيطرة على الواقع، ولكن في الحقيقة، فإن الواقع يغيّر الكلمات بشكل أكبر مما تفعله الكلمات للواقع.
    İşim hücre bloklarından birini idare etmek ve yüzlerce insanı kontrol etmekti. TED عملي كان إدارة واحدة من مجموعات الخلايا هذه والسيطرة على هؤلاء المئات من الرجال.
    CDC isimli site belirir ve bu video bütün olayı anlatır. TED يظهر لكم موقع الوقاية والسيطرة على الأمراض، ويحكي هذا الفيديو كامل القصة على نحو أساسي.
    Aksi takdirde düşünce özgürlüğümüz, beynimize erişim ve hakimiyetimiz ve zihinsel mahremiyetimiz tehlikeye girecek. TED فإن لم نفعل، فإن حرية التفكير، والاستخدام والسيطرة على عقولنا وخصوصيتنا العقلية ستصبح مهددة.
    O kontrolden çıkmış koşabildi ve çevreyi kontrol edebildi. O duygularını kendine sakladı ve onun ihtiyaçları etrafında çalıştı. TED ‫كان بإمكانه التمادي في فعلته‬ ‫والسيطرة على المحيط،‬ ‫وكانت هي تحتفظ بمشاعرها لنفسها‬ ‫وتحاول التكيف مع احتياجاته.‬
    Hükümet özellikle genç kişileri hedef aldı, davranışlarını düzene sokmak ve düşüncelerini denetlemek için kurumlar kurdu. TED استهدفت الحكومة الشباب على وجه التحديد، من خلال إنشاء مؤسسات لضبط سلوكهم والسيطرة على أفكارهم.
    Bu dış yapı, virüsün moleküler sistemini hücresel zarlardan kırmasına ve hücrelerimizi çalmasına yardımcı olur. TED يساعد هذا الهيكل الخارجي الآلية الجزيئية للفيروس على اختراق الأغشية الخلوية والسيطرة على خلايانا.
    Tamamen hareketsiz ve rahatlamış bir şekilde durup vücudumda olmadığımı düşünecektim, ve bunu kontrol edecektim. TED واضطررت الى البقاء جالسا تماما ومسترخياً فقط لفترات طويلة وأن أفكر انني خارج جسدي والسيطرة على ذلك
    Uzun bir süre, uzakta ve yalnız oluşun sana büyük bir... Open Subtitles إن حياتك النافر والمنعزلة لمدة طويلة منحك القدرة والسيطرة على
    Oh¡¦ Hayır, Daha önce birisi için yapmıştım ve bu güçlerin ve birinin hayatının kontrolünün bende olmasından rahat değilim. Open Subtitles لا، فعلت ذلك مرة من قبل ولم يعجبنى أمتلاك القوة والسيطرة على حياة شخص ما
    Bütün olay, sağgörülü olma ve hasar kontrolüdür. Open Subtitles إسمعي الأمر كله يتعلق بالكتمان والسيطرة على الضرر
    Seni cezbeden kontrol duygusu ve kadınları kontrol etmek sana olanları kontrol etmene en yakın olan şey. Open Subtitles السيطرة هي ما يهمّك والسيطرة على النساء هي أقرب ما يمكن إلى السيطرة على ما سيحدث لك
    Sıradan insanları kataloglama, düzene sokma ve hayatlarını kontrol etme gücünü. Open Subtitles لفهرسة , ترتيب , والسيطرة على حيّـاة اشخاص عاديين
    İnsanların içine girip zihinlerini kontrol etme gibi kötü huyları da var. Open Subtitles لديها عادة سيئة بالدخول للبشر والسيطرة على عقولهم
    Sıradan insanları kataloglama, düzene sokma ve hayatlarını kontrol etme gücünü. Open Subtitles لفهرسة , ترتيب , والسيطرة على حيّـاة اشخاص عاديين

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus