"والشعور" - Traduction Arabe en Turc

    • ve
        
    • Hisler
        
    • duygusu
        
    • hissi
        
    • hissetme
        
    • hissetmek
        
    • hissetmeye
        
    • hissetmekle
        
    • hissetmenin
        
    Tüm hayal kırıklığı, korku ve yalnızlık, bir zamanlar hissettiğim ... TED اذ ان كل الإحباط والخوف والشعور بالوحدة والذي كنت أشعر به
    Afrikalılar olarak ruh sağlığına hep mesafeyle, cehaletle, suçlulukla, korkuyla ve öfkeyle yaklaştık. TED غالباً ما نستجيب نحن الأفارقة للصحة العقلية بالابتعاد، والتجاهل، والشعور بالذنب، والخوف، والغضب.
    Acı gerçek. Hisler gerçek. Open Subtitles الألم حقيقيّ، والشعور حقيقيّ.
    Bir milyon yıI da geçse... suçluluk ve pişmanlık duygusu... Open Subtitles منذ ملايين السنين وهذا الندم اللعين والشعور بالذنب وهذه الأمور
    ve kimsenin bizi dinlemediği hissi bizi umursuyormuş gibi görünen mekinelerle daha çok zaman geçirmemize sebep oluyor. TED والشعور بأن لا أحد يستمع لي يجعلنا نريد أن نقضي وقتا مع الآلات التي يبدو أنها تكترث لأمرنا.
    Tanrı'ya giden yol; doğru kararları aldığını düşünme, hissetme dirayetine dayalıdır. Open Subtitles الطريق إلى الرب يعتمد على مدى قدرتك كالتفكير والشعور بأنك تأخذ القرارات الصحيحة
    Bütün olay rahatlamak ritmi hissetmek ve oltayı akışına bırakmaktı. Open Subtitles رأيت، المفتاح كان الهدوء، والشعور بالإيقاع، وترك القصبة تقوم بالمهمة.
    Topu birden kontrol etmeye ve hissetmeye başladı çünkü vücudu, önceden sekiz yaşından beri sahip olduğu, o, orijinal şekli hatırladı. TED أصبح فجأة قادرًا على التحكم بالكرة والشعور بها، لأن جسده تذكر الشكل الأصلي الذي كان يمتلكه حتى ثمان سنوات مضت.
    Kalçanızdaki ağrı nedeniyle korku hissetmekle o ağrıya umut dolu yaklaşmak arasındaki farka dikkat edin! Open Subtitles هل تحس الفرق بين وجود ألم المفاصل في جنبيك والشعور بالخوف منه و بين وجود ألم المفاصل في جنبيك والشعور بالأمل بشأنه
    Dokunabilmenin, ellerinde hissetmenin bir ayrıcalığı var. Open Subtitles هناك ميزة بلمس الأشياء والشعور بقدمها واهترائها
    Bir milyon yıI da geçse... suçluluk ve pişmanlık duygusu... Open Subtitles منذ ملايين السنين وهذا الندم اللعين والشعور بالذنب وهذه الأمور
    Uykusuz bırakma, aşırı gürültü ve duyumsal yüklenme teknikleri kullanılır, sorgulamaya direncin daha fazla kırılması için zihin bulandırılır. Open Subtitles التقنيات مثل الحرمان من النوم إحداث ضوضاء مزعجة والشعور باكثر مما تطيق تُستخدم حتى يريك, ويجعل مقاومة الاستجواب اصعب
    Hisler de karşılıklıymış. Open Subtitles والشعور كان متبادلاً
    Acı gerçek. Hisler gerçek. Open Subtitles الألم حقيقيّ، والشعور حقيقيّ.
    Yapılı çevrenin de düzenlenmesiyle, halkın yaşam şekli ve aidiyet duygusu da değişmeye başladı. TED فبتغير شكل البيئة المبنية من حوله، بدأت أنماط الحياة والشعور بالانتماء للجماعات بدأت أيضا تغيير.
    Kitabı açıp hiçbir şey anlamama endişesi, başarısız olma hissi bu. Open Subtitles القلق الناجم عن فتح الكتاب وعدم فهم شيء والشعور أنك لن تفهم أبداً
    Tanrı'ya giden yol; doğru kararları aldığını düşünme, hissetme dirayetine dayalıdır. Open Subtitles الطريق إلى الرب يعتمد على مدى قدرتك كالتفكير والشعور بأنك تأخذ القرارات الصحيحة

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus