"والشوكولاته" - Traduction Arabe en Turc

    • çikolata
        
    • Siyah-Beyaz
        
    • çikolatalar
        
    Ruslar muhtemelen öncesinde Magazin'e ya da şeker fabrikasına uğramış olacaklar ki hepsinin eli şeker ve çikolata doluydu. Open Subtitles ويبدو أن الروس كانوا قبل المعركة فى مخزن للطعام أو فى مصنع للحلويات لأن ملابسهم كانت ملئ بالحلويات والشوكولاته
    Benim gibiyseniz, önemli ürünler yapıyorlar, kahve ve çikolata gibi. TED وإن كنتم مثلي، فهم يصنعون منتوجات مهمة، كالقهوة والشوكولاته.
    Sarı çiçekler ve çikolata. Kızımız orada. Open Subtitles الزهور الصفراء والشوكولاته ، وهذا هو لدينا فتاة.
    Bana Siyah-Beyaz getir. Büyük boy. Open Subtitles أعطني الفانيليا والشوكولاته حجم كبير.
    "Onlara koştuk. Bizlere sarıldılar, kurabiyeler, çikolatalar verdiler." Open Subtitles جرينا نحوهم وهم أعطونا الأحضان والكعك والشوكولاته
    Luly bayılırmış. Aynı isimde çikolata var. Open Subtitles و اللولو والشوكولاته التي تحمل نفس الاسم.
    Çinliler çikolata ve peyniri sindiremezler. Open Subtitles الناس الصينيون لا يمكنهم هضم الجبن والشوكولاته
    Hello Kitty posterleri olsun, çikolata olsun, çıplak erkek fotoğrafları olsun. Open Subtitles وملصقاتُ كيتي والشوكولاته والرجالُ العاريين على أنحاء الجدار
    Kar dolu botlar sisli gözlükler, ve buharlı sıcak çikolata. Open Subtitles حذاء الثلوج الكاملة نظارات ضبابية، والشوكولاته الساخنة.
    Sigara ve çikolata delisiydiler. Open Subtitles كانوا مهووسون على السجائر والشوكولاته
    çikolata kremalı ve fındıklı sarı bir pastanın üstünde! Open Subtitles كعكة الصفراء، والشوكولاته مكسوة بالبندق!
    "Ağzımda kan ve çikolata tadı vardı diğerleri gibi kötü bir tat." Hatırlıyor musun? Open Subtitles "كان لديّ مذاق الدم والشوكولاته في فمي، "الشخص المساوي حقده للآخرين." تذكّري ذلك؟
    - Vanilya, çikolata çilek, kremalı bisküvi, sakız, tereyağlı fındık naneli ve çikolata parçacıklı, karışık meyveli... Open Subtitles لديهم نكهة الفانيليا والشوكولاته و الفراولة، البسكويت والكريم والعلكة الفقاعية ، وزبدة جوز البقان ،رقاقة الشوكلاته مع النعناع
    Fıstık ezmesi ve çikolata gibi. Open Subtitles مثل زبدة الفول السوداني والشوكولاته.
    Ve diğer çikolata Madam için. Open Subtitles والشوكولاته آخر للمدام.
    Mayo ve çikolata. Open Subtitles مايو والشوكولاته.
    6 yaşındaydım ve Amerika'ya geldik. Evden ayrılırken ağlamadım çünkü Amerika'nın az bulunan müthiş şeylerle dolu bir yer olduğunu umuyordum. Mesela muz, çikolata, Bazooka sakızı gibi şeylerle. içinde küçük çizgi film çıkartmaları olan Bazooka sakızı Bazooka'yı Ukrayna'da yılda bir kere alabilirdik ve bir parça sakızı tüm hafta çiğnememiz gerekirdi. TED عمري الآن 6 سنوات، ولا أبكي عندما نغادر المنزل وأتينا لأمريكا، لأني أتوقعها أن تكون مكانا مليئا بالنفائس والأشياء الرائعة كالموز والشوكولاته و لبانة "البازوكة" الفقاعية، لبانة "البازوكة" الفقاعية مع الشخصيات الكرتونية المغلفة بداخلها، "البازوكة" التي قد نحصل عليها مرة واحدة فقط خلال العام في أوكرانيا وكنا لنمضغ قطعة واحدة لمدة أسبوع كامل.
    ...çikolatalar. Open Subtitles ... والشوكولاته

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus