"والصدق" - Traduction Arabe en Turc

    • ve dürüstlük
        
    • ve dürüst
        
    • dürüstlükle
        
    • dürüstlük ve
        
    • dürüst olmak
        
    • dürüst yaşadım
        
    Sizlerle paylaşmak isterim ki, sevgi, merhamet, güven ve dürüstlük, TED أريد مشاركة هذا معكم، بسبب الحب، بسبب الرحمة، وبسبب الثقة والصدق.
    - Evliliğin iki temel direğinin "açıklık" ve "dürüstlük" olduğunu biliyorsun. Open Subtitles أنت تعرف أن اثنين من أركان الزواج هي الانفتاح والصدق.
    - Kendimi bu yola girdiğimde yolumun açık ve dürüst çalışmanın mümkün olduğunu düşündüğüm zamanlardaki gibi mutlu hissediyorum. Open Subtitles كما فعلت عندما بدأت و أعتقدت أن طريق المستقبل حيث الطهارة والصدق ممكن
    Bütün müteşebbüslerin hepsi de başarılı ve dürüst olmak gibi bir lükse sahip değillerdir. Open Subtitles ليس كل المقاولين يمكنهم الحصول على الثراء مع وجود النجاح والصدق معاً
    Sahtekarlığın, hilekarlığın, fesadın doğru ve dürüstlükle karıştığı bir yeri. Open Subtitles ...حيث الإحتيال، والخداع والمراوغة تختلط بالحقيقة والصدق
    ŞİMDİ - HEATHER DUNBAR Yüksek Mahkeme merdivenlerinde Şeffaflık, dürüstlük ve adalet çağına giriyoruz. Open Subtitles أن يحتضن حقبة جديدة من الشفافية والصدق والعدالة
    Hayatım boyunca dürüst yaşadım. Bunu nasıl yapabilirim. Open Subtitles احتذيت الاستقامة والصدق طيلة حياتي، فأنّى أفعل ذلك؟
    Ama onlar bşka bir şeyi daha paylşırlar, karşılıklı saygı, anlayış, ve dürüstlük. Open Subtitles لكن أيضا أنهما يشتركان شيء آخر، و الاحترام المتبادل، التفاهم والصدق.
    Senin gözlerinde iyilik ve dürüstlük görüyorum. Open Subtitles أرى الخير والصدق عندما أنظر في عينيك.
    Sen...sen..sen bilirsin, her zaman güven ve dürüstlük ile önde gidersin... Open Subtitles كما تعلم أنت تعتمد القيادة بالثقة والصدق...
    Evet, hakikat ve dürüstlük benim için çok önemlidir. Open Subtitles فالحقيقة والصدق مهمان جداً لي.
    Zalimlik ve dürüstlük... Open Subtitles القسوة والصدق...
    ve dürüst olmak, hassas biri olmanın ilk adımıdır. Open Subtitles والصدق هو اول خطوة يجب أن تقوم بها حتي تكون سريع التأثر بالعواطف
    Karla, bu görüşmedeki en önemli unsurun tamamen açık ve dürüst davranman olduğunu bilmen gerek. Open Subtitles من المهم يا كارلا ان تقدمي كل شيء بالشفافيه الكامله... والصدق بكل شيء
    Oldukça sempatik ve dürüst birisi izlenimi veriyorsun. Open Subtitles أنت تعطي لهم إحساس التعاطف والصدق
    Ama çok gerçek ve dürüst görünüyordu. Open Subtitles لكنني شعرت بالواقعية والصدق
    Günümüzde "daha iyi" olmanın tanımı ...zeka, dürüstlük ve cesurluğa bağlı değil. Open Subtitles في هذه الأيام، 'أفضل' لم يتم تعريف من قبل المخابرات، والصدق أو الشجاعة
    Hayatım boyunca dürüst yaşadım. Bunu nasıl yapabilirim. Open Subtitles احتذيت الاستقامة والصدق طيلة حياتي، فأنّى أفعل ذلك؟

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus