"والعمل" - Traduction Arabe en Turc

    • çalışabilirsin
        
    • ve iş
        
    • çalışması
        
    • çalışmanın
        
    • çalış
        
    • İş ve
        
    • çalışıp
        
    • çalışmayı
        
    • çalışmak
        
    • çalışma
        
    • hem
        
    • çalışmaya
        
    • çalışarak
        
    Bence uyku ve iş çok yakın ilintili. Ve bu sadece uyurken çalışabilirsin ve çalışırken uyuyabilirsin değil. TED أعتقد أن النوم والعمل لهما علاقه وطيده ليس باماكانك فقط العمل بينما أنت نائما يمكنك أيضا النوم أثناء العمل.
    Çünkü zamanında yok. Senin hayatın sadece okul ve iş. Open Subtitles .لأنك لا تملك وقت لذلك فقط كل وقتك للدراسة والعمل
    Onlar arkadaş ve takım çalışması gibi değersiz şeylere bağlı kaldılar! Open Subtitles حتى عندما كنتُ مقيداً بالقوانين التافهة التي تسمى الصداقة والعمل الجماعي
    Çocuklara odaklanmanın, çalışmanın, faturaları ödemenin ve birbirine ilgi göstermemenin nasıl olduğunu bilirsin. Open Subtitles تصبين تركيزك على الأطفال والعمل ودفع الفواتير وحينها تتوقفين عن الانتباه لبعضكن البعض
    Aşırı egonu unut ve o çocukla çalış. Open Subtitles وضع أنانيتك كمكتشف جانباً والعمل مع هذا الفتى
    Spesifik olarak iş ve uykunun faz bazlı veya seviye bazlı oluşu gerçeğinden bahsediyorum. TED أنا أتحدث بالضبط عن حقيقة ان النوم والعمل يستندان على مراحل , و المرحلة تعتمد علي حدث.
    Daha önce çalıştığımdan daha sıkı çalışıp, odaklanmalıyım... Open Subtitles .. عليّ التركيز والعمل أكثر مما سبق وأن عملت
    Burada olmayı , çalışmayı bir yere ait olmayı seviyorum Open Subtitles أحب العيش والعمل هنا إنه لمن الجميل أن يعود أحدنا إلى مكان ما
    Başarılı göstermenin çok çalışmak, tutku ve dayanıklılıkla birlikte olduğunu herkese kanıtladın. Open Subtitles لقد أثبتي ذلك بتصميم حاد بالكد والعمل الجاد يمكنك تحقيق أي شيء
    Asıl önemli olan soru şu, biz insanlar bu makinelerle yaşama ve çalışma konusunda ne hissediyoruz? TED ما يهم حقًا هو كيف نشعر نحن البشر حيال العيش والعمل مع هذه الآلات.
    hem birlikte çalışıp hem de çıkamayacağımızı söyleyen sendin. Open Subtitles حسناً، لقد قلتِ لا يمكننا المواعدة والعمل معاً
    Bir laboratuvar kurup melez aşısı üzerinde çalışmaya başlamamız lazım. Open Subtitles علينا بدء تجهيز المختبر والعمل على اللقاح الممزوج في الحال
    Kendi söylediklerine göre İsraillilerden nefret ediyordu ama onları tanıyıp hikâyelerini öğrenerek ve barış için birlikte çalışarak bu nefretin üstesinden geldi. TED في حساباته الشخصية بسام كان يكره الإسرائيليين ولكن من خلال تعرف على الإسرائيليين وقصصهم والعمل معاً من أجل السلام تغلب على كراهيته.
    Ve eğer iş yürümezse, her zaman gidip amcam için çalışabilirsin. Open Subtitles واذا لم تنجح فيما تفعله ، انت تعلم انك يمكنك القدوم والعمل لدى عمي
    Düşünüyordum da, eğer biraz temiz hava almak istersen ve her an sırtına bir bıçağın saplanacağı korkusuyla yaşamaktan bıktıysan benimle çalışabilirsin. Open Subtitles وأني فكرت أنك لربما تحتاجين لبعض الهواء النقي وأفضل من أن تخافي من الطعن بظهرك تستطيعي المجيئ والعمل معي
    Tıkılıp kaldım Mike ve iş de vardı bebek yapmaya çalışıyorduk. Open Subtitles أوه . اقتربي ومع كل ما يحدث مع مايك والعمل وتعرفون
    Erkek destekçilerin dahil olması, adım atması ve birlikte çalışması gerekiyor. TED المدافعون الذكور عليهم الانضمام للتدخل والعمل معاً
    Bu tür çalışmanın bir benzerini bir kaç dakika önce Nancy Kanwisher'in muhteşem sunumunda bizzat gördük. TED لقد رأينا بعض من هذا النوع من العمل من نانسي كانويشر والعمل الرائع الذي قدمته قبل بضعة دقائق.
    Hayatın döngüsü bu. İşe git gel, çalış ve dinlen. Open Subtitles إنها دورة الحياة ، الإنتقال والعمل وإستعمال المخدرات
    Kadınlara eğitim, iş ve kendi gelirlerini kontrol edebilme yetisi, miras ve mal edinme hakkı vermek muhakkak ki toplumun yararınadır. TED وهي حقيقة أن تعطي المرأة التعليم والعمل والقدرة على التصرف بدخلها الخاص بالوراثة وامتلاك حصص، والانتفاع من المجتمع
    Birleşmiş Milletlerde müthiş bir kariyeri olabilirdi ama geri dönüp babasıyla çalışmayı tercih etti. Open Subtitles كانت ستحصل على عمل ثابت في الأمم المتحدة لكن قررت العودة للمنزل والعمل لقضية والدها
    Başarılı göstermenin çok çalışmak, tutku ve dayanıklılıkla birlikte olduğunu herkese kanıtladın. Open Subtitles لقد أثبتي ذلك بتصميم حاد بالكد والعمل الجاد يمكنك تحقيق أي شيء
    Uzun süre takip ve detaylı çalışma ve asla uzaklaşmamak gerekiyor. TED ولكنه يتطلب الكثير من المتابعة والعمل الدقيق وعدم التخلي عنه.
    hem işçiden hem malzemeden para alıyorlar! Open Subtitles إنهم يتقاضون المال مقابل مواد البناء والعمل
    Gece kulübü sıkıcı bir ofiste çalışmaya benzemez. Open Subtitles والعمل في الملهى الليلي ليس مثل العمل في مكاتب المومسات.
    Çalıştığınız konu az popüler bir konuysa, çaba göstererek ve sıkı çalışarak, dünyada söz sahibi olacak bir konuma gelebilirsiniz. TED عندما يكون عدد المهتمين بالموضوع قليل، يمكنك عن طريق الاجتهاد والعمل الجاد أن تصبح السلطة المعرفية العالمية.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus