"والعيش" - Traduction Arabe en Turc

    • yaşamaya
        
    • yaşamayı
        
    • yaşayıp
        
    • yaşayabilir
        
    • yaşamak
        
    • yaşam
        
    • hayatta
        
    • yaşamama
        
    • yaşayabilirsin
        
    • yaşa
        
    Batılı bilim insanlarını, girişimcileri ve öğrencileri, dünyanın en iyi üniversitelerindeki en iyi bilimi, beraberimde Afrika'da yaşamaya ve çalışmaya getiriyorum. TED سأحضر معي علماء غربيين، ورجال أعمال وطلاب، أفضل العلوم من أفضل الجامعات في العالم، للعمل والعيش في أفريقيا.
    Dünyayı dolaşmayı hayal ederdim. kar yağan bir yerde yaşamayı... ve anlatabileceğim bütün hikayeleri kafamda canlandırırdım. TED كنت أحلُم يومياً بالسفر حول العالم والعيش فى الأماكن حيث الثلوج وكنت أتخيل جميع القصص , التى سأحكيها بعد ذلك.
    Bu bölgede yaşayıp da iyi bir eğitim almak ne kadar zor? Open Subtitles كم هي صعوبة التعليم والعيش هنا؟
    Benimle yaşayabilir. Buna ne dersin? Open Subtitles .إذاً عليها العود والعيش معي ما رأيك بهذا؟
    Normal insanlar gibi yaşamak için düzeni terk edip başka yol seçen sendin. Open Subtitles كما سبقت وأتخذت طريقاَ بمفردك يمكنك أيضاً التخلى عنه , والعيش كرجل عادى.
    Hümanizm, insanoğlunun faaliyetlerini vurgulayan bir düşünce ve yaşam felsefesidir. TED الإنسانية هي طريقة للتفكير والعيش التي تؤكد قدرة البشر.
    ortalıkta koşturup hayatta kalmak ve bir sonraki nesile geçmek, çünkü bu yaratığın tüm nesillerini oynayacağız. Çiftleşebiliriz, dolayısıyla bakalım TED هو الجري والعيش للوصول إلى الجيل التالي، لإننا سوف نلعب من خلال كل جيل من هذا المخلوق. ممكن أن نلتقي، لذا سوف أرى إذا
    Dağlarda bir kulübüde yaşamama izin verebilirsin. Open Subtitles يُمكنكَ أن تسمح لي بالذهاب والعيش بكوخ في الجبال.
    Şimdi burada kalabilir ve kalede yaşayabilirsin. Open Subtitles أنت تعلم أن بوسعك البقاء هنا والعيش في القلعة
    Hatta belki sizi, bize katılıp sevimli köyümüzde krallar gibi yaşamaya davet edebiliriz. Open Subtitles وربّما ندعوكما للإنضمام إلينا والعيش كملكين هنا في قريتنا.
    Genç bir kızı isteği dışında seninle yaşamaya zorlayarak mı? Open Subtitles بإجبار سيدة شابة للمجيء والعيش معك، عكس رغبتها؟
    Eğer hazır olmasaydı seni ikinci bir şans için onunla yaşamaya davet etmezdi. Open Subtitles إهدئـي، مـا كـانت أختك لتدعوك للقـدوم والعيش معهـا لو لم تكـن مستعـدة لتعطيـكِ فرصـة ثـانية
    Sever misin ki, sen çocuklarla takılmayı seversin Otellerde yaşamayı.. Open Subtitles هل تعجبك الحياة التي عشتها ؟ أنت تفضل التسكع مع الشباب والعيش بالفنادق
    Yerde yatmayı ve mağaralarda yaşamayı bilmek gerekir bazen. Open Subtitles الإختفاء عن الانظار والعيش في الكهوف يعلمك بعض الأشياء
    Bu 30 yıl boyunca, Almanlar için, sevgi ve sadakatle düşünmeyi, uygulamayı ve yaşamayı öğrendim. Open Subtitles أثناء تلك السنوات الثلاثين تعلّمت التفكير والتصرّف والعيش بكل الحب والاخلاص لشعبى
    Doktor Twitchell, sizin fikrinize göre çift Jack Fuller ce Joy McNally mahkeme kararına uyup karı-koca olarak birlikte yaşayıp evliliğe gerekli özeni gösterdiler mi? Open Subtitles لنرى دكتورة "تويتشيل"... في رأيكي , هل قام الزوجين "جاك فوللر"و"جوي ماكنيللي" بإطاعة أمر المحكمة والعيش معا كزوج وزوجة... وهل تعتقدين أنهم حاولوا جديا أن يتموا الزواج؟
    Eğer benden istediğini yapmazsam yine de burada çalışıp seninle yaşayabilir miyim? Open Subtitles إذا لم أفعل ما تطلبهُ مني إذاً هل أستطيع العمل هنا والعيش معك؟
    1 metre boyunda, bir yılan balığı gibi bu korkunç yaratıklar suyu terk edip karaya çıkabilir ve üç gün su dışında yaşayabilir. Open Subtitles كالإنقليس القوي البالغ طوله 120 سنتيمتراً، هذه المخلوقات المفزعة يمكنها مغادرة البحيرة إلى اليابسة والعيش هناك لثلاثة أيام خارج الماء
    Başka bir hediye daha verildi. Bu da geleceği görebilmek ve geri dönmek ve farklı yaşamak. TED و منحت هدية أخرى، و هي القدرة على رؤية المستقبل والعودة والعيش بشكل مختلف.
    Komünist hareketi, insanın doğal dürtülerinin ve yaşam sevincinin özgürlüğü için savaşır. Open Subtitles إن الحركة الشيوعية تحارب من أجل تحرير... الحياة الطبيعية للانسان والعيش بسلام
    Sahralı süper starlardan biri bu kutup koşulları altında nasıl hayatta kalabilirdi? TED كيف تمكن واحد من نجوم الصحراء من النجاة والعيش في مثل هذه الظروف القطبية؟
    Savaş, denizleri geçmeme ve burada yaşamama sebep olan bir felaket. Open Subtitles -هذه الحرب الكارثية على ثلاث قارات هي سبب عبوري البحر والعيش هنا
    Burada kalıp kalede yaşayabilirsin. Open Subtitles أنت تعلم أن بوسعك البقاء هنا والعيش في القلعة
    Yemek pişir, temizle, çamaşır yıka, çöplüğün içinde yaşa! Open Subtitles أقوم بالطبخ، التنظيف، والغسيل والعيش في منزل قذر

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus