60 yaşında hala kıyafetlerimizi ve bir kediyi paylaşan yaşlılar mı olacağız? | Open Subtitles | مالذي نتوقع أن نكونه، في الــ 60 من عمرنا ولا نزال نتشارك الملابس والقطة |
Babi çocuğu takip ediyordu o adamı ve kediyi. | Open Subtitles | بابي كان يتبع الولد والرجال والقطة |
Baykuş ve Kedi fıstık yeşili bir tekne ile denizde açılmışlar. | Open Subtitles | ذهبت البومة والقطة الى البحر على قارب بشكل بازلاء خضراء جميله. |
Kedi de şişmanlıktan top gibi olmuş. Sana verdiğimizde ne kadar küçük ve tatlı bir yavru olduğunu hatırlıyor musun? | Open Subtitles | والقطة باتت سمينة أتذكُر كم كانت رشيقة عندما أعطيناها لك؟ |
Paula Abdul ve kediyle olanı biliyor musunuz? | Open Subtitles | تعرفونه ، اللذي كان عن باولا عبدول والقطة ؟ |
Hayır, sen de annenle, kediyle ve köpekle birlikte Wisconsin'e geliyorsun. | Open Subtitles | ويسكونسن " إلى سترافقنا بل هنا, تبقى لن لا, " والقطة والكلب ووالدتك أنا معي |
O 8 yaşında, sen ise 38 yaşındasın. Ve o Kedi ardında kan izi bıraktı. | Open Subtitles | ولكن هذة طفلة عمرها 8 سنوات وانت عمرك 38 سنة والقطة تركت اثر لدمها على النافذة |
Kedi ve Kedicik adı verilen iki sarışın yakalanmıştır. | Open Subtitles | الشقراوتان هما كيث والقطة ، لذا يجب أن نقبض علين |
Bir Kedi daima ölü olurken, bir Kedi canlı kalıyor; biz sonucu ölçene dek kedilerden hangisinin canlı hangisinin ölü olacağı bütünüyle belirsiz kalmasına rağmen. | TED | إحدى القطتين ستكون دائما على قيد الحياة، والقطة الأخرى سوف تكون دائما في نهاية المطاف من الموتى، بالرغم من أننا لا نستطيع تحديد أي قطة ستعيش أو تموت قبل معرفة النتيجة. |
Hayır, sen de annenle, kediyle ve köpekle birlikte Wisconsin'e geliyorsun. | Open Subtitles | لا,لنتبقىهنا ,بلسترافقناإلى"ويسكونسن" معي أنا ووالدتك والكلب والقطة |