"والكشف" - Traduction Arabe en Turc

    • ve
        
    Savunma radarları, radar sinyali yayıp konumlarını belli etmemek için TV sinyallerini ve radyo sinyallerini sürekli kullanıyorlar. TED وتستعمل رادارات الدفاع الإشارات التلفزية والإذاعية في كل وقت، بحيث لا يكون عليها نقل إشارة الرادار والكشف عن موقعها.
    Sesleri, bulundukları bölgeyi incelemede, birbirleriyle iletişim kurmada, yollarını bulmakta, avcı ve avları fark etmekte kullanırlar. TED فهي تُصدر أصواتًا لتحليل مواطنها، والتواصل مع بعضها البعض، والتنقل، والكشف عن الحيوانات المفترسة والفريسة.
    Sonra da yüzyılın en büyük suç davası görülecek, ve bir oda dolusu halde 40'dan fazla gizem çözülüp netlik kazanmış olacak. Open Subtitles ثم ستجئ اكبر محاكمة اجرامية قى العصر, والكشف عن اكثر من 40 لغزا والغرفة مليئة بهم.
    Dört kristal ışık kırıcı, o etkiyi kırıyorlar ve nesnelerin doğal halini ortaya koyuyorlar. Open Subtitles أربع عدسات بلورية يمكنها اختراق هذه الهالة والكشف عن الطبيعة الحقيقية لهذه المخلوقات
    Seve seve, George. ...fosfotransferaz ve ikinci enzimi ortaya çıkar-- Open Subtitles جورج الفوسفورترنسفيرنس والكشف عن الانزيم الثانى
    Burayı, kimlikler, MR'lar, x-rayler ve hastane kayıtları hazırlamak için bilgisayar ve yazıcılarla donatacağız ve sonra Harlan'a gideceğiz. Open Subtitles ثم نحشوا المكان بالحواسيب والطابعات نصنع الهويات والكشف الدماغي والتصوير الأشعة التقارير الطبية " ثم سنذهب إلى " هارلن
    Her birini sınayabiliyor ve hangisinin rastgele ve hangisinin bizim aradığımız bilgiyi barındırdığını bulabiliyoruz, zekanın göstergesi olacak bilgiyi. Open Subtitles يمكن أن نفحص كلّ واحد والكشف عن أيّ واحد عشوائيّ و الذي يتضمن المعلومات التي نحن نبحث عنها, يتضمن على اشارة من الذكاء.
    Bilgiye ve bilginin gücüne saygımız sonsuz ve yeni fikirlerin açığa çıkmasına, kaynağı neresi olursa olsun. Open Subtitles لدينا احترام كبير للمعرفة و قوتها والكشف عن أفكار جديدة بغض النظر عن المصدر
    Ailemin adını temize çıkarmama ve saklı köyü ifşa etmeye yardım edebilirsin. Open Subtitles يمكنك تبرئة اسم عائلتي والكشف عن سر هذه القريه.
    Fakat acil bir mesele beni vazifemden alıkoydu ve daha yüksek bir vazifeye koyulmam icap etti. Open Subtitles أعتقد أنني لدي مسألة ملحة والكشف عنها لهو أمر هام
    Şimdi, panzehiri burada ama kişisel ve açığa çıkarıcı bir şey söylemedikçe onu alamazsın. Open Subtitles ولكنك لا تحصل عليه حتى تقول شيئا الشخصية والكشف.
    Kelly, müvekkilimin kişisel bilgilerini araştırmamı ve ifşa etmemi istiyorsun. Open Subtitles أنت تطلب مني البحث والكشف لمعلومات شخصية عن موكلي
    Derin konular hakkında konuştuğumuz bir ilişkimiz olmadı, ama birçok kardeş ve herhangi bir türde ilişkisi olan insanlar gibi doğrularımızı söylemekte, yaralarımızı açığa vurmakta, yanlışlarımızı itiraf etmekte teredütteydik. TED لم يكن لدينا ذلك النوع من العلاقة حيث كنا نتحدث عن أمور عميقة، لكن، على غرار العديد من الشقيقات والناس في جميع أنواع العلاقات، كنا مترددات في قول حقائقنا، والكشف عن جروحاتنا، والإعتراف بأخطائنا.
    Sigara içme, obez olma, erken kanserlerin üçte ikisini öngörerek onlardan ve kalp-damar hastalığından kurtul. TED لا تدخن، لا تكن بديناً، والكشف المبكر - حيث يمكن التخلص من ثلثي السرطانات المبكرة وأمراض القلب.
    Detaylarla başlıycam aynanın örtüsünü kaldırmadan 3 kameramız var ve her biri farklı güç kaynağına bağlı Open Subtitles سأبدأ بسرد الأحتياطات التي أخذتها قبل وضع المرآة والكشف عنها هناك ثلاث كاميرات كُل لديها دائرتها الكهربية الخاصة فعند حدوث شئ غير طبيعي ستكون دليل قاطع غير منحاز
    Bence potansiyel yatırımcıların anlaması gerek en önemli nokta sahtekarlık önleme ve dolandırıcılık tespiti hızla artıyor. Open Subtitles اعتقد أن الشيء الأكثر أهمية ليفهمه المستثمرون الأقوياء هو أن الوقاية المزيفة والكشف المزيف كلاهما...
    Ama size önümüzdeki 17 dakika içerisinde, hastanın fizik muayenesini kısa keserek hastayla konuşmak ya da muayene etmek yerine testler istemeye kalkıştığımızda, sadece erken teşhis ve basit tedavi fırsatlarını elimizden kaçırmakla kalmayıp çok daha fazlasını kaybedeceğimizi anlatmak istiyorum. TED ولكني أريد أن أعرض عليكم هذه الحالة خلال الـ 17 دقيقة التالية عندما نقوم بتقصير الكشف الجسدي, ونميل إلى طلب التحاليل والاختبارات بدلاً عن الكلام مع المريض والكشف عليه, فإننا لا نغفل عن التشخيصات البسيطة فقط والتي يمكن تشخيصها وعلاجها في مرحلة مبكرة, ولكننا أيضاً نفقد أكثر من هذا بكثير.
    Yaptığını geri al tuşumuz olsaydı, geriye giderdik ve başladığı ilk yerde izole eder kontrol altına alırdık. Bunun için öncelikle erken bulmamız, erken tespit etmemiz, erken müdahale etmemiz gerekir ve böylece her bir virüsü bir hücreye kapatabilirdik, pandemi gibi bir şeyle başa çıkmanın tek yolu budur. TED الآن لو أن لدينا زر إرجاع، واستطعنا العودة للوراء وعزلناه وأحضرناه عندما بدأ ظهوره، إذا استطعنا إيجاده والكشف عنه مبكراً وحدثت استجابة مبكرة، لتمكنا من التخلص من هذا الفيروس، هذا هو الطريق الوحيد للتعامل مع أمر كالجائحة.
    Merkeze gidip arama emri çıkartacağım ve Gang Jiwon hakkında araştırma yapacağım. Open Subtitles أنا ذاهب إلى القسم لإحضار تفويض والكشف حول (جانغ جيوان).
    Birleşmiş Milletler'e Bayan Redd'i bırakman için resmi dilekçe vereceğim ayrıca benden ve bütün dünyadan sakladığın kanıtları da açıklayacaksın! Open Subtitles سوف أقدم شكوى رسمية للأمم المتحدة أطالبك فيها بإطلاق سراح الآنسة (ريد) والكشف عن أي دليل أخفيته عني وعن بقية العالم!

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus