ve gerçekten ne olduğunu anlamazsanız gidemezsiniz ve dövüşemezsiniz ve inşa edemezsiniz ve bunun gibi. | TED | وعندما لا تفهم حقا ما الذي يحدث، لا يمكنك الذهاب والكفاح والعمل والبناء، واشياء من هذا القبيل. |
Teslim olmayanlar ve bize karşı koyanlar bağışlanmayıp, yok edileceklerdi. | Open Subtitles | من لم يستسلم ، ويصر على المخالفة والكفاح ، فسوف يباد |
Burası da adalet dağıttığınız ve özgürlük için savaştığınız oda olmalı! | Open Subtitles | وهذه هي غرفتكِ حيث يمكنكِ الإستغناء عن العدالة والكفاح من أجل الحرية |
Dramatik bir doğum mucizesi ve yaşam savaşı Cape Cod'daki Otis Havacılık Üssü Hastanesi'nde gerçekleşiyor. | Open Subtitles | المعجزة المثيرة حول الولادة والكفاح من أجل الحياة حصلت في مستشفى أوتيس قاعدة القوات الجوية في كيب كود |
Çocuklar, bu dergiler insanoğlunun yemeğini aradığı ve onun için mücadele ettiği zamanlara götürüyor insanı. | Open Subtitles | اطفال، هذه المجلات تعود الى زمن عندما كان رجل العلف والكفاح من أجل اطعامه |
Belalar ve ihtilaflar, bu dünyanın üzerine gecenin karanlığı ya da şüpheli bir yangından çıkan duman gibi çökebilir. | Open Subtitles | يمكن للعناء والكفاح أن يلفا هذا العالم كظلام الليل، أو كدخان نار مريبة. |
Özgürlük ve protesto için mücadele birçok şekilde oluyor. | TED | والكفاح لأجل الحرية له عدة أشكال. |
Ara verme ihtiyacımız, tez canlılık hakkındaki kültürel anlatılarımızla zıt yönde, yani, başarının nasıl olduğu ve başarının nelere mal olduğunu toplumca birbirimize anlattığımız hikâyelerimizle ters düşüyor. | TED | وتصطدم حاجتنا إلى الراحة بمفهومنا الثقافي عن الاجتهاد والكفاح. أي القصص التي نرويها كمجتمعٍ لبعضنا البعض حول كيف يكون النجاح وما يتطلبه الأمر للوصول إليه. |
"Bazen yaşam acı ve kavga getirir..." | Open Subtitles | ♪ الحياة أحيانا تأتي بالألم والكفاح ♪ |
Üstesinden gelmek üstesinden gelmektir. - ve sence- | Open Subtitles | الاختبار هو الاختبار والكفاح هو الكفاح |
"ve öne çıkıp kendi hayatını kurtarmak için savaşamayan her eşcinsel erkek gerçekte kalanımızın öldürülmesine yardım ediyordur." | Open Subtitles | "وكل رجل مثليّ غير قادر على التقدم والكفاح لإنقاذ حياته الخاصة يساعد فعلياً على قتل من تبقى منا" |
Her gün hayata tutunmaya çalışıyorsun ve savaşıyorsun. | Open Subtitles | وكبح الحياة كل يوم والكفاح معها |
Kelimenin anlamı çaba ve gayrettir. | Open Subtitles | الكلمة تعنى الإجتهاد والكفاح |
Tüm o Ben-Hur ve para konusu zırvaları. | Open Subtitles | (كل ذاكَ الهراء عن فيلم (بن حور والكفاح للإحتفاظ بالمال |
Ama Brody sakatlandı ve dövüş de... | Open Subtitles | لكن مع برودي من لجنة، والكفاح من... |
...meslekleri ve ugraslari... | Open Subtitles | في العمل والكفاح... |
...meslekleri ve uğraşları... | Open Subtitles | في العمل والكفاح... |
(Alkış) (Alkış) Bu şarkı için bir dakikamızı alarak göçmen toplumları düşünmemizi rica ediyorum ve özellikle mülteci göçmenleri düşünmemizi, sevdikleri ve bildikleri her şeyden uzakta şerefli ve anlamlı bir yaşam kurarak her gün sabretmek zorunda olduklarını düşünmenizi istiyorum. | TED | (تصفيق) (تصفيق) من أجل هذه الأغنية، أود لكلٍ منا أن يأخذ دقيقة وأن تفكير في الجماعات المهاجرة، وخصوصًا اللاجئين، والكفاح اليومي الذي عليهم تحمُله، لبناء حياة لها كرامة ومعنى بعيدًا عن كل شيء أحبوه وعرفوه، |
Ama o akşam, benimle yaşadığı yıllardan sonra başarılı olmak için çok fazla çabaladı ve benim başarılı bir insan olmaya dair beklentilerime karşılık verdikten sonra, bu belirli günde, Tony o akşam evden kaçtı, arkadaşı olduğunu sandığı insanların yanına gitti. Ona verdikleri uyuşturucu ve alkolü aldı çünkü dertsiz hissettireceklerini düşündü. | TED | ولكن في ذات ذلك المساء. بعد سنوات من مكوثه معي والكفاح بقوة لمحاولة النجاح ليعيش وفق توقعاتي ليكون شخصًا ناجحًا، في ذلك اليوم بالتحديد، هرب (توني) من البيت في ذلك المساء، وذهب مع الأشخاص الذين اعتقد أنهم أصدقاؤه، كان يعطى المخدرات والكحول وتناولهما لأنه اعتقد بأن المخدرات والكحول ستشعره بالسعادة وراحة البال. |