Empati bir başkasının duygularını anlama ve paylaşma becerisidir: bizim gibi sosyal hayvanlar için önemli bir beceri. | TED | التعاطف هو القدرة على فهم ما هو شعور شخص آخر والمشاركة في عاطفتهم، قدرة حاسمة للحيوانات الاجتماعية مثلنا. |
Bir sonraki durağım Dallas, Teksas'tı. Berberlerin sadece istekli değil, bunun yanında müşterilerinin ve topluluklarının sağlığını düzeltmek için gerekli sağlık hizmetlerini sunma konusunda tam katılımlarıyla harekete geçecek yeterlilikte olduğunu öğrendik. | TED | كانت المحطة التالية من رحلتي هي دالاس، تكساس، حيث علمنا أن الحلاقين ليسوا راغبين فقط، بل قادرين تماماً على التشمير عن سواعدهم والمشاركة في تقديم الخدمات الصحية اللازمة لتحسين صحة زبائنهم ومجتمعاتهم. |
Babasının yönetiminde bir ömür boyu çalışma ve katılım Anna'yı bu girişim için hazırladı. | TED | عمر من الدراسة والمشاركة في حكومة والدها أعدت آنا لهذا المشروع. |
Ancak maalesef ki kadınlar seçilmiş de olsalar erkeklerle birlikte kurula katılmalarına ve onlarla oturmalarına izin yoktu. | TED | ولكن للأسف، نحن النساء، النساء المنتخَبات، لم يكن يُسمح لنا بحضور المجلس رفقة باقي الأعضاء والمشاركة في الإجراءات. |
Gün içinde çocuklara şarkı söylemeleri, yoga yapmaları ve fiziksel aktivitelere katılmaları için zihin molaları verdik. | TED | لقد أدرجنا فترات استراحة للعقل خلال اليوم السماح للأطفال بالغناء أداء حركات يوغا والمشاركة في أنشطة بدنية منظمة |
ve bunu ele alıp, geriye dönüp medikal sisteme bağlanacakları bir araç haline nasıl getireceğiz? | TED | إذن كيف نأخذ هذا ونوفر لهم وسيلة يحيث يمكنهم العودة والمشاركة في النظام الطبي ؟ |
ve bu dünya nüfusunun gönüllü olarak büyük, hatta bazen de küresel projelere katkıda bulunmasını temsil ediyor. | TED | وهو يعبر عن قدرة سكان العالم للتطوع والمساهمة والمشاركة في مشروعات كبيرة وأحيانا عالمية. |
Bana verilen emir buraya rapor vermek ve törendeki yerimi almak. | Open Subtitles | اوامري كانت الحضور هنا والمشاركة في المراسم |
ve yetenek yarışmasında performans sergilemene izin vermiyoruz. | Open Subtitles | ولكي اتأكد من ذلك نحن لن نسمح لك بالقيام بدورك والمشاركة في برنامج المواهب |
Sosyopatların dürtü kontrollerinin yetersiz olduğu ve önlerine gelenle cinsel ilişkide bulundukları yazıyordu. | Open Subtitles | يقولون sociopaths وقد دافع تحكم الفقراء والمشاركة في الكثير السلوك الجنسي غير شرعي. |
Geçenlerde, sosyal medyanın protestoları nasıl güçlendirdiğini sıkça duyduk ve bu doğru, fakat on yıldan fazla bir süre çoklu sosyal eylemleri çalıştıktan ve katıldıktan sonra anladım ki teknoloji sosyal eylemleri güçlendirdiği gibi onları çelişkili bir biçimde zayıflatabiliyor da. | TED | لقد سمعنا الكثير مؤخرًا عن كيف تقوى مواقع التواصل الاجتماعية الاحتجاج، وهذا حقيقي، ولكن بعد أكثر من عقد من الدراسة والمشاركة في حركات اجتماعية عديدة، أدركت أن الطريقة التي تُمكن بها التكنولوجيا الحركات الاجتماعية من الممكن بطريقة متضادة أن تضعفهم. |
Vatandaşlar, bu yüzyılda muzdarip olduğumuz sorunlarla karşılaştıklarında hemen bir merciye, bir otoriteye başvuruyorlar ama aslında çağımızın sorunları tek bir merci tarafından çözülemeyecek kadar karmaşıklar. Aranılan cevaplar ancak herkesin sorumluluğu paylaşması ve çözümün hep beraber aranmasıyla mümkündür. | TED | لدينا طرق وكالة قرب والسلطة بدوره الداخل إلى الخارج لتعكس واقع أن لا أحد لديه أجوبة للتحديات التي تواجه المواطنين في هذا القرن، والجميع يتحمل المسؤولية للمحاولة، والمشاركة في العثور عليهم. |
Güzel çünkü halka açık bir oturum yönetmem ve bakım ekibini denetlemem ve yaşlılara sanat öğretmem gerekiyor. | Open Subtitles | ممتاز، لأنه يجب أن أقيم إجتمـاعاً عاماً بالإضافة إلى الإشراف على طاقم الصيانة والمشاركة في تعليم الحِرَّفْ في دار المسنين |
ve bugün son dakika ilavesi sonucu, ...yakalanması zor bir dehayı Birleşik Devletleri'ne ilk ziyaretinde kapmış, ve kendisini ilk yarışmasına katılmaya ikna etmiş bulunmaktayız! | Open Subtitles | ومتذوّقتنا اليوم في اللحظة الأخيرة، عبقريّة صعبة المنال، أوّل ظهور لها في الولايات المتحدة، والمشاركة في أوّل مسابقة لها |
En sevdiği mekana girmeye izni olmayan bir adam olarak sadece içiyorum ve insanları güldürüyorum. | Open Subtitles | والشراب والمشاركة في الضحك؟ أنا لاأضحك |
Hepimiz dostluk kurmakla ve ekonomimizdeki büyüklüğü paylaşmakla ilgileniyoruz. | Open Subtitles | ونحن استثمرنا في بناء العلاقة و ... والمشاركة في نمو اقتصاداتنا |
Daha geçen hafta, ISID'e ait 'Cihada katilmanin ve hizmet etmenin 39 yolu' adli bildiriyi tercüme etmis. | Open Subtitles | والأسبوع الفارط فقط "ترجم ورقة دعاية لـ"داعش "بعنوان: "39 طريقة للخدمة والمشاركة في الجهاد |
Sosyal etkinliklere katılmak ve farklı bir ışık altında giyinikken görünmek önemliydi. | Open Subtitles | rlm; والمشاركة في الأحداث الاجتماعية، rlm; |
Boks sporunun, altın madalyanın ve olimpiyat oyunlarına katılmanın | Open Subtitles | rlm; الملاكمة والحصول على الميدالية الذهبية rlm; والمشاركة في الأولمبياد |
Vatandaşlar olarak, kendi ortak kaderlerimize karar vermeye hazırız. Çünkü biliyoruz ki, gücü dağıtma şeklimiz, herkese ne kadar değer verdiğimize dair çok şey anlatmakta. Çünkü biliyoruz ki, bu tetikleme ve yerel politikaya katılım bizim bir başkasıyla olan ilişkimize gerçekten değer verdiğimizin bir kanıtı ve biz bunu dünya çapında, her şehirde yapmaya hazırız. | TED | كمواطنين، نحن مستعدون لكي نقرر مصيرنا المشترك، لأننا نعلم أن طريقة توزيعنا للسلطة تقول كثيرًا كيف نقدر الجميع، ولأننا نعرف أن الإتاحة والمشاركة في السياسات المحلية هي علامة على إننا حقًا نهتم بعلاقاتنا من شخص لآخر، وإننا جاهزون لفعل ذلك الآن في المدن في جميع أنحاء العالم. |