Yarın sabah saat altı buçukta onların üzerine ağ atmaya hazırım. | Open Subtitles | في السادسة والنصف صباحاً سأكون جاهزاً لرمي شبكة عليها. |
- Evet, kalıpçıyı ayarladık. - Sekiz buçukta, tamam mı? | Open Subtitles | اجتماع مع صانع الفُرش غداً في 8 والنصف صباحاً |
Sabah 4 buçukta aramış. | Open Subtitles | لقد إتصل في الرابعة والنصف صباحاً. |
Jerry, saat sabahın 3:30 u. Horoz dövüşündeyim. | Open Subtitles | جيري، الساعة الثالثة والنصف صباحاً وأنا أحضر مباراة مصارعة ديوك. |
saat sabahın iki buçuğu. Bir kız içine böcek girmiş gibi bağırıyor aşağıda. | Open Subtitles | ــ أنها الثانية والنصف صباحاً ــ هناك فتاة تصرخ وكأن عليها حشرات |
Tarih, 18 mart 2013. - saat sabahın iki buçuğu. | Open Subtitles | بتاريخ الثامن عشر من مارس عام 2013 في الثانية والنصف صباحاً |
Neden komşularınızdan biri Roger Waters cinayetinin gerçekleştiği gün dairenize sabah beş buçukta girdiğinizi söylüyor olabilir? | Open Subtitles | هل تستطيع إخباري لم يدعي بعض جيرانك بأنهم رأوك تدخل شقتك في الخامسة والنصف صباحاً ليلة مقتل (روجر واترز) |
saat sabahın, 3,30'u. | Open Subtitles | الساعة الآن الثالثة والنصف صباحاً |
Yüce Tanrım, saat sabahın altısı | Open Subtitles | اللعنة إنها السادسة والنصف صباحاً |
Baba, ...saat sabahın altı buçuğu. | Open Subtitles | انها الساعة السادسة والنصف صباحاً |
- Hayır, gelmedi. saat sabahın 10.30'u. | Open Subtitles | لا, ليس بعد إنها العاشرة والنصف صباحاً |
saat sabahın bir buçuğu. | Open Subtitles | الساعة الواحدة والنصف صباحاً |
saat sabahın 10:30'u daha. | Open Subtitles | الساعة العاشرة والنصف صباحاً. |
saat sabahın dört buçuğu. | Open Subtitles | انها الرابعة والنصف صباحاً |