Bunları doğru zamanda doğru yere koy, herşey çorap söküğü gibi gelir. | Open Subtitles | ووضعت هذه الاشياء في المكان والوقت المناسب كل شيء جيد الى الان |
Evet, bendim. Onun hayatını ben kurtardım. doğru zamanda doğru yerdeydim. | Open Subtitles | لقد كان أنا لقد أنقذت حياتها في المكان المناسب والوقت المناسب |
Ve işte bakın ne oldu, 250,000 kişi... ...doğru günde, doğru zamanda, onun konuşmasını duymak için geldiler. | TED | وتبعاً لهذا، حضر 250،000 شخص في اليوم المناسب، والوقت المناسب لكي يستمعوا إلى خطابه. |
Her zaman doğru zamanda doğru yerde olmayı biliyorsun. | Open Subtitles | دائماً نعتمد عليك بأن تكون بالمكان والوقت المناسب |
Birazdan, iki küçük kızın, bir babanın ve doğru zamanda doğru yerde olan adamın hikayesini izleyeceğiz. | Open Subtitles | نتابع بعد قليل قصة فتاتين وأبيهم والرجل الذي كان في المكان المناسب والوقت المناسب |
Adam, doğru zamanda, doğru yerde olan, kendini beğenmiş bir orospu çocuğu. | Open Subtitles | هذا الرجل , غني و حقير في المكان المناسب والوقت المناسب |
Sanırım yine doğru zamanda doğru yerdeyim. | Open Subtitles | أظن أني كنت في المكان المناسب والوقت المناسب مرة أخرى |
Sadece doğru yerde doğru zamanda olan bir adamım. | Open Subtitles | - .مُجرّد رجل في المكان المناسب والوقت المناسب - |
- doğru zamanda doğru yerdeydim. | Open Subtitles | كنت في المكان المناسب والوقت المناسب |
Yok yok. Sadece doğru zamanda doğru yerdeydik. | Open Subtitles | كلا، لقد أتينا بالمكان والوقت المناسب |
doğru zamanda doğru yerdeydim. Anlarsın ya... | Open Subtitles | فقط المكان المناسب والوقت المناسب |
Adım atmak için hep doğru anı bekleyen çekingen, kibar çocuksun ve doğru an hiç gelmiyor, değil mi? | Open Subtitles | خجول, فتى لطيف, دائماً تنتظر الوقت المناسب للقيام بحركته والوقت المناسب لا يأتي أبداً؟ |
Benim için doğru yer ve doğru zaman olduğuna inanıyorum. | Open Subtitles | أعتقد أنه من حق مكان لي... والوقت المناسب. |