"والوقود" - Traduction Arabe en Turc

    • ve yakıt
        
    • Karpit
        
    • ve benzin
        
    • yakıt ve
        
    • yiyecek ve
        
    Yani benim roketim biraz daha pahalıysa bile ve yakıt da daha pahalı, onların bir gündeki seyahatlerini en az 10'a katlayabilirim, bu da bu sistemden ihtiyacım olan geliri elde etmemi sağlar. TED حتى ولو كان صاروخي باهظ الثمن نوعاً ما والوقود غالٍ إلى حد ما، فيمكنني القيام على الأقل بعشر أضعاف ما يقومون به في اليوم، وسيحقق ذلك لي العائدات التي أحتاجها من هذا النظام.
    Telsiz çalışmıyor ve yakıt kaybediyoruz. Open Subtitles الإتصال تعطل والوقود يتسرب منا وإذا حلقنا على إرتفاع منخفض سنحتاج إلى زلاجات
    Telsiz çalışmıyor ve yakıt kaybediyoruz. Open Subtitles الإتصال تعطل والوقود يتسرب منا وإذا حلقنا على إرتفاع منخفض سنحتاج إلى زلاجات
    Karpit lambası ve gazdan da tabii. Open Subtitles وكذلك ضوء المسرح والوقود
    Karpit lambası ve gazdan da tabii. Open Subtitles وكذلك ضوء المسرح والوقود
    Yiyecek, giyecek, barınma, ulaşım ve benzin bize 2000 dolara patlayacak. Open Subtitles مع مصاريف الطعام والمنامة والأثواب والنقل والوقود
    Amerikan vatandaşlarının birbirini yiyecek, su ve benzin için vurmasına tanık olmadınız. Open Subtitles أنتِ لم تري المواطنين الأمريكيين يطلقون النار على بعضهم البعض من أجل الطعام والماء والوقود
    Ve ateşler, fırlatma rampalarında, yakıt ve mühimmat tutuşmuş, Open Subtitles ونيران في الفضاء والوقود والذخائر اشتعلوا
    Bir sonraki 30 milyon kilometre boyunca son yiyecek ve yakıt istasyonu. Open Subtitles المحطة الأخيرة للأغذية والوقود عن بعد 20 مليون ميل امامك.
    Hepsi birer makine. Erzak, ilaç ve yakıt ihtiyacı olan bizleriz. Open Subtitles إنهم آلات، نحن القوم الذين نحتاج للطعام والدواء والوقود
    Gübre ve yakıt vardı. Open Subtitles ويجب ان تحتوي تلك الغرف على بعض الأسمدة والوقود
    Bu tüpleri ve yakıt deposunu kullanarak; burayı rahatça havaya uçurabiliriz sanırım. Open Subtitles إذاً، بين الإسطوانات والوقود بالخلف يجب أن يكون لدينا ما يكفي لتفجير المكان.
    Çok hızlı yükseliyoruz ve yakıt hücreleri ve Petrodollar yarının haberi. Open Subtitles سنحرك خلايا الرياح والوقود ونقود البترول ستملأ الأخبار غدا
    - Araç ve yakıt ikmal ettikten sonra. Open Subtitles سرعان ما نحصل على المزيد من الآليات والوقود
    ...güç ihtiyacını ve benzin çalan şeyleri ortadan kaldırıp-— Open Subtitles يجعل لا حاجة للطاقة والوقود المستنزف
    Sigara ve benzin toplamda 79.70 dolar. Open Subtitles ..إذاً السجائر والوقود بـ 79،70 دولاراً
    Bu bilimadamları, yıllardır yaptıkları deneylerle, "Savaşa Destek" programı çerçevesinde gerekli olan lastik, yakıt ve diğer ham maddeleri yapay olarak üretmeye çalışıyorlardı. Open Subtitles هم يُجرون التجارب لسنوات لتصنيع المطاط الصناعي والوقود المواد الخام الضرورية للمجهود الحربي الألماني
    10 depo yiyecek bırakmıştık, dönüş yolculuğumuz için yiyecek ve yakıtı sahiden gömmüştük- yakıt ocak içindi, böylece su elde etmek için karı eritebiliyorsunuz- ve yeniden ikmal uçuşu çağırmak üzere karar almaya mecbur kalmıştım, o boşluğu idare etmek için sekiz günlük yiyecek taşıyan kızaklı bir uçak. TED وضعنا 10 أجزاء من مخزونا قمنا حقا بدفن الطعام والوقود لرحلة العودة- كان الوقود لإذابة الثلج وجمع الماء- واضطررت لاتخاذ القرار طلب رحلة تموين، عن طريق طائرة التزلج تحمل طعاما يكفي ثمانية أيام تلك الفجوة.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus