Bu arada, asla orada olmadım ve sen bunların hiçbirini bilmiyorsun. | Open Subtitles | بالمناسبة , انا لم اتواجد هنا وانت لا تعلم اي شئ |
Seni suçluyorum çünkü benim bir sunumum var ve sen çalışmıyorsun. | Open Subtitles | انت تشعرين بالمهانة لانى قلت ان لدى مقابلة عمل وانت لا تعملين |
Bu formüle milyonlar yatırdım ve sen onu işler duruma getiremiyorsun! | Open Subtitles | أَستثمرُ الملايينَ. . وانت لا تستطيع ان تفعلها |
Ben ceza almak istemiyorum, Sen de bir ceza daha yemek istemezsin. | Open Subtitles | لا اريد ان احصل على غرامه وانت لا تحصلين على ورقه مخالفه |
Bunu nasıl yapacağız ve ayrıca Sen de bu kompartmandan çıkamazsın? | Open Subtitles | وكيف سنقوم بذلك وانت لا تستطيع مغادره تلك المقصوره |
Çin'e Hong Kong'a geldik ama sen hala Dünya'yı kurtarma peşindesin. | Open Subtitles | نحن هنا ، الصين ، وهونغ كونغ, وانت لا تزال تسعى لانقاذ العالم. |
Onu sana veriyorlar, ama sen içmiyorsun. | Open Subtitles | يعطوكِ الاقراص المهدِئة وانت لا تأخذينها |
ve sen bir kızın bu kadar büyük bir dile sahip olduğunu düşünemezsin | Open Subtitles | وانت لا تعتقد ان الفتاه تملك هذا اللسان فهمت علي؟ |
Bütün bu şeyleri kurmak için o kadar uğraşayım ve sen izlemek istemiyor musun? | Open Subtitles | لقد واجهت كل هذه المشاكل حتى اعد لذلك، وانت لا تريد ان تشاهد |
Ödeme kolaylığıyla sana ot verdim ve sen ödemedin. | Open Subtitles | اعطيك خشيشة بالدفع الميسر وانت لا تدفع لي |
Victoria yüzünden sana patladım ve sen bunu hiç hak etmiyordun. | Open Subtitles | انة لما فعلتة معك فيكتوريا وانت لا تستحقية |
Sadece yemek yapacaksın, film izleyeceğiz ve sen konuşmayacaksın. | Open Subtitles | فقط اصنع الطعام وسنشاهد الفيلم وانت لا تتكلم |
Bu lanet baraka çökmek üzere, ve sen hareket edemiyorsun! | Open Subtitles | هذه السقيفة على وشك الإنهيار وانت لا تريد التحرك |
Senin için istediği hayat bu değildi. Sen de bunu Anthony için istemiyorsun. | Open Subtitles | هو لا يريد لك هذا وانت لا تريد هذا لانتوني |
Çünkü Dünya bir cehennem, Sen de sadece bir salaksın. | Open Subtitles | لأن هذا العالم مجرد جحيم وانت لا شيء سوا رجل غبي لعين |
Böyle önemli bir şeyi eşin nasıl göremez anlamıyorum, Sen de öyle. | Open Subtitles | لا اعرف كيف تفهم زوجتك كم هذا شيء مهم وانت لا |
Dinle Danny, seni çok iyi tanımıyorum ve sen de beni çok iyi tanımıyorsun. | Open Subtitles | اسمع داني , لا اعرف وانت لا تعرفني بدرجة كبيرة |
Bana serbest. Seninle konuşabilirim. ama sen benimle konuşamazsın. | Open Subtitles | استطيع ان افعل ذالك استطيع ان اتكلم وانت لا يمكنك ان تتكلم معي |
İngiliz aksanıyla konuşuyorum ama sen hiç anlamıyorsun bile. | Open Subtitles | أنا أتحدث باللهجة البريطانية وانت لا تستطيعين ان تميزي هذا. |
Hayatını güzelleştirmek için bir şeyler yapıyorum ama sen bana hiç o tarz şeyler yapmıyorsun. | Open Subtitles | انا دائما اقوم بأمور لجعل حياتك افضل وانت لا تقوم بأي شيئ مماثل لي |
Bu senin bekar partin, ama sen eğlenmiyorsun. | Open Subtitles | تلك حفله عزوبيتك وانت لا تستمتع بوقتك |