Çoğu bebek ağlar ama sen ağlamadın. | Open Subtitles | . لان معظم الاطفال يصرخون .. وانت لم تكن تفعل ذلك |
İyi ama diğer tüm anneler geliyor, ama sen hiç gelmiyorsun. | Open Subtitles | حسنا كل الأمهات الأخرى تفعل, وانت لم تأتى مطلقا |
Aylarımızı birlikte geçirdik ama sen çocuğun, olduğundan hiç bahsetmedin, kıyafetlerimizi paylaşıcak yaşta olduğundan bahsetmiyorum bile. | Open Subtitles | لقد قضينا أشهر سوياً وانت لم تذكر ابداً ان لديك ابنة وخصوصا عدما تكون في عمر كافي لتشاركني الثياب |
İkinize de bana şaka yazmanızı söyledim ve sen yazmamaya karar verdin. | Open Subtitles | لقد طلبت منكم انتم الاثنين ان تكتبوا النكت لى وانت لم توافق |
Sana onca hediye yolladı ve sen onu aramadın mı? | Open Subtitles | هي ارسلت لك كل هذه الهدايا وانت لم تتصل ؟ |
ve sen bana Tehlike Çanları'na katılma konusunda doğru düzgün bir cevap vermedin. | Open Subtitles | وانت لم تعطيني جوابا واضحا حول متى يمكنني ان انضم للترابلتونز |
Gerçekten kullanabileceğim tek bir şey bile vermedin bana. | Open Subtitles | انني رجل المهمه وانت لم تعطني شيئا واحدا |
Sana yakındım, seninle yattım bile ama sen bana bir kızın olduğundan daha önce hiç bahsetmedin! | Open Subtitles | كنت قريبة منك, لقد نمت معك وانت لم تذكر لي بأن لديك ابنه على الإطلاق |
Belki de söylemiştir ama sen lezbiyen adasında karaya oturmakla ilgili fantezi kuruyor olduğundan | Open Subtitles | ربما فعلت وانت لم تسمعها لانك -كنت تتخيل ماذا سيحدث اذا كنت تائها في جزيرة السحاقيات؟ |
Söyledim.Sana hareketsiz dur dedim ama sen hareket ettin. | Open Subtitles | اخبرتك ان تبقي كذلك وانت لم تفعل |
ama sen ve ben birbirimizi yakından tanıyamadık. | Open Subtitles | لكن انا وانت لم نعرف بضعنا |
ama sen hiç kazanamadın. | Open Subtitles | وانت لم تفز حتى الآن |
Seni çağırdık ama sen gelmedin. | Open Subtitles | لقد دعوناك وانت لم تاتي |
Dan başladığımızdan beri bizimle ve sen onun için hiç hisse ayırmadın. | Open Subtitles | مثل دان؟ دان كان معنا منذ ان بدأنا وانت لم تعزل اي اسهم له |
Bir kaç pizza ile geldi... ve sen hiç bir şey söylemedin. | Open Subtitles | وكأنه يمشي وبرفقته جوز من البيتزا وانت لم تقولي شيئا |
Sana halen umut olup olmadığını sorduğunda bir cevap vermedin. | Open Subtitles | عندما سألتك المحامية ان كان هناك أمل لنا وانت لم تقل شيئا ذلك كان |
Ona "Böyle bitmesi mi gerekiyor?" diye sorabileceği gerçek bir ses bile vermedin. | Open Subtitles | وانت لم يمكنك حتّى أعطائها صوت حقيقي لسؤالك أن ارادت ان ينتهي بها الأمر هكذا |