"وايدنر" - Traduction Arabe en Turc

    • Widener
        
    • Weidner
        
    CIA başkanı Widener ile bu görüntüler hakkında bir görüşmeniz oldu mu? Open Subtitles هل كان لديك أي اتصال مع المدير (وايدنر) بخصوص ذلك الفيديو ؟
    - Çünkü adam CIA'yı değil doğrudan Widener'i hedef alıyor. Open Subtitles لا يريدون الإستخبارات المركزية بل يطاردون (وايدنر)
    Widener suçu Gibson'un üzerine yıktı ve sessiz kalması için de kızını öldürmekle tehdit etti. Open Subtitles لقد ألصق (وايدنر) تلك التهمة بـ (غيبسون) ثم هدده بقتل ابنته إذا تحدث بأي شيء
    - Hepsinin Widener ile alakaları var ama bunu zaten biliyorsun. Open Subtitles حسناً ، كلها مرتبطة بـ (وايدنر) لكنك تعلم ذلك مسبقاً انظر جيداً
    Son gördüğümde Widener, Gibson'un onları almasına izin verecekti. Open Subtitles آخر مرة شاهدتهما فيها ، كان (وايدنر) سيسمح لـ (غيبسون) بأخذهما
    Tanık koruma Widener'in beni bulmasına engel olamaz. Open Subtitles (وايدنر) يستطيع إيجادي في برنامج حماية الشهود
    Ama Widener'in adamları onu FBI sanırsa Meg'i öldürürler. Open Subtitles لكن إذا اعتقد رجال (وايدنر) بأنه أحد العملاء الفيدراليين ، فستموت (ميغ)
    Madem Clarenbach'ı bu kadar görmek istiyorsun o halde neden patronun Widener'i buraya çağırıp pis işleri ona yaptırmıyorsun? Open Subtitles إنك تريد (كلارينبتش) بشدة .... لماذا لا تخبر رئيسك (وايدنر) أن يأتي إلى هنا ويقوم بالعمل السيء بنفسه ؟
    Clarenbach dışında herkesi öldürün. Widener onu canlı istiyor. - Bu da ne böyle? Open Subtitles الجميع بإستثناء (كلارينبتش) يريده (وايدنر) حياً ما هذا ؟
    CIA yöneticisi Widener'ın, yakın arkadaşın olduğunu biliyoruz. Open Subtitles نعلم بأن مدير الإستخبارات المركزية (وايدنر) صديق مقرب
    Karım daha onu aradığı anda Widener'ın durumdan şüpheleneceğini biliyordum. Open Subtitles كنت اعلم بأن (وايدنر) سيكون مرتاباً من لحظة اتصال زوجتي به
    Widener'in gizli konuşmalarını izleyebildiğini söyle. Open Subtitles لذا أخبريني بأنكِ كنتِ قادرة على الإستماع لإتصالات (وايدنر) المشفرة
    Widener şu koordinatlara bir CIA tıbbi nakliye aracı gönderdi. Open Subtitles تكلم (وايدنر) مع وحدة طبية متنقلة تابعة للإستخبارات المركزية عن هذه الإحداثيات
    CIA başkanı Widener'ın, yakın arkadaşın olduğunu biliyoruz. Open Subtitles نعلم بأن مدير الإستخبارات المركزية (وايدنر) صديق مقرب
    Sanırım Jonas, Widener'in oynadığı oyununun içinde değil. Open Subtitles اعتقد بأنه لا يريد التورط بمجزرة (وايدنر) المرعبة
    Widener, o askerlerin ilaçları aldıktan sonra neler yaptığını bu olaydan sonra anlamış. Open Subtitles هذا ما جعل (وايدنر) يدرك ما الذي يحدث للجنود عندما يتناولوا ذلك العقار وما الذي يفعلونه
    Widener suçu Gibson'un üstüne yıkmaya çalıştı ve kızını sniper ile öldürmekle tehdit ederek sessiz kalmasını sağladı. Open Subtitles . مجزرة لقد ألصق (وايدنر) تلك التهمة بـ (غيبسون)
    Widener, Gibson'u kızını öldürmekle mi tehdit etti? Open Subtitles ثم هدده بقتل ابنته إذا تحدث بأي شيء (وايدنر) هدد بقتل ابنة (غيبسون) ؟
    Widener onu bir şekilde eve sokmuş olmalı. Open Subtitles لقد قام (وايدنر) بإيصاله إلى هناك بطريقة ما
    Gabe Widener'a derhal buraya gelmesini söyleyin. Open Subtitles أخبر (غيب وايدنر) بأنني أريد منه الإنضمام إلينا هنا
    Dedektif Richard Weidner, L.A.P.D., Ana Narkotik Departmanı. Dedektif RayFanning, Open Subtitles انا العميل "رتشرد وايدنر" من التحقيقات

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus